27 Temmuz 2023

Toprakla Suyun Buluşması: 27 İlimizdeki Göller


Havalar ısınırken hepimiz serin bir yerler arar olduk. Kışın rehavetini ve havanın sıcaklığını atlatmaya çalışırken doğa ile iç içe olma arzularımız da ön plana çıkmaya başladı. Bir yandan deniz tatilleri yapılmaya başlandı, diğer bir yandan da kültür turlarına katılımlar artarak kısa ya da uzun soluklu gezilere çıkılmaya başlandı. Türkiye nasıl bir tatil yapmak isterseniz ona karşılık verebilecek ender ülkelerden biri. Doğa, tarih, huzur, deniz ve aklınıza gelecek birçok farklı dinlenme seçeneğini bir arada yaşayabileceğiniz ülkemizde nereye gidiyor olursanız olun, doğal ve tarihi güzellikler hep karşınıza çıkıyor.

Ülkemizin her karış toprağı altın mahiyetinde. Memleketin dört bir yanı ayrı bir doğal güzelliğe ev sahipliği yapıyor. Taşından toprağına her bir noktası ayrı güzel olan ülkemizin gölleri de bu güzellik yarışında kıyasıya mücadele ediyor. Hepsi bu yarışta başa baş olsa da içlerinden bazıları bir adım öne çıkıyor. Yaban hayat açısından büyük önem taşıyan, insanlara ferah bir nefes aldıracak manzaralar sunan göller ne yazık ki yanlış su politikaları, kirlilik gibi tehlikelerle karşı karşıya. Ülkemizin doğal güzellikleri, yanlış politikalar sonucu yok olmadıkça çok güzel. Bu yazımızda, bu doğa değerlerinin gelecek kuşaklara kalmasını da umarak ülkemizin en güzel göllerini sizler için derledik. Gelin, Türkiye’nin birbirinden değerli, sizlere ferah bir nefes aldıracak göllerine doğru yolculuğa çıkalım. Göllerin oluşturduğu benzersiz manzaralar sizleri bekliyor.

Türkiye’de göllerin toplandığı başlıca dört bölge var: Göller Yöresi (Eğirdir, Burdur, Beyşehir ve Acıgöl), Güney Marmara (Sapanca, İznik, Ulubat, Kuş (Manyas) gölleri), Van Gölü ve çevresi, Tuz Gölü ve çevresi...

Daha önceki yazılarımızda şelaleler, antik kentler, mağaralar gibi güzelliklerimizi listelemiştik. Şimdi sıra göllerimize geldi. Serinlik arayanların, yola çıkan ve mola vermek isteyenlerin önüne çıkacak göllerden 27 ilimizdekini sizin için listeledik. Yolculuk amacınız ne olursa olsun, bu doğa harikası göllere uğramadan geçmeyin. İşte, sizin için seçtiğimiz Türkiye’nin en güzel 37 gölü;

01. TÜRKİYE'NİN 7. BÜYÜK BARAJI: SEYHAN BARAJ GÖLÜ / ADANA



Türkiye'nin 7. büyük barajı olan Seyhan Barajı, eski Adana'nın 15 km yukarısında 850.000 dönüm araziyi ve Adana'yı Seyhan Nehri'nin sebep olabileceği su baskınından kurtarmak amacı ile yapılan toprak dolgu tipi barajdır. Seyhan Baraj Gölü, 1956 yılında hizmete açılan sulama ve elektrik üretimi amaçlı bir baraj, 974 günde tamamlanmış. Süleyman Demirel inşaat mühendisi olarak çalışmış.

Seyhan Barajının suladığı toprakların öyküsünü öğrenmek isterseniz, Çukurova'nın Kalbi: Adana yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

02. EN BÜYÜK BARAJ GÖLÜ: ATATÜRK BARAJI / ADIYAMAN


Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en önemli projelerinden biri olan Atatürk Barajı, Türkiye'nin en büyük barajı, Fırat Nehri üzerine kurulan 3. baraj, dünyada da 5. sırada yer alıyor. Bu baraj bölge için çok değerli, buradan elde edilen elektrik ülke kalkınmasına katkı sağlıyor.

Fırat nehrinin geçtiği toprakların öyküsünü öğrenmek isterseniz, Karlar Altındaki Krallık: Nemrut yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

03. ACISIYLA TATLISIYLA: AFYONKARAHİSAR'IN GÖLLERİ


Afyonkarahisar il sınırları içerisinde doğal yolla oluşmuş tatlı su gölü olan Emre Gölünün alanı çok küçük. İhsaniye ilçesi, Döğer kasabası, Bayramaliler köyü arasında olan göl, aynı zamanda Frig Vadisi içerisinde bulunuyor. Yağış dönemlerine bağlı olarak alanı daralıp genişliyor. Derinliği bazı yerlerde 3 metrenin üzerine çıkıyor. Çok bilinen bir göl olmasa da, Mayıs 2018'de 'Kral Midas' adlı Frig kayığının, Frig Vadisi'ndeki Emre Gölü'ne indirilmesi ile ilgili haberleri çıkmıştı.


Göller; sularının tatlı, acı ve tuzlu olması bakımından farklılık gösterir. Bu durum; gölün genişliği ve derinliğine, gölün dışarıyla bağlantısı olup olmadığına, bulunduğu yerin iklim özelliklerine bağlıdır. Acıgöl adı ile anılan göllerimiz dışarıya kapalı oldukları için acı, tuzlu veya sodalıdır.

Afyonkarahisar ve Denizli arasında yer alan Acıgöl, Türkiye’de yüzölçümü bakımından 8. büyük göl ve acıgöllerin en büyüğü. Uzunluğu 27 kilometre olup en dar yeri ise 9 kilometre. Etrafı volkanik kayalar ve kireç taşlarından meydana gelen dağlarla çevrili. Büyük menderes çöküntü hendeğinin doğu ucundaki çanakta meydana gelen tektonik bir göl. Sığ kısımları yazın kuruyor ve ince bir tuzla kaplanıyor. Suyu sodalı olan gölden, sodyum sülfat ve türevleri üretiliyor.


Frig vadisi topraklarının öyküsünü öğrenmek isterseniz, Karahisar'ın Eteklerinde: Afyon yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

06. ANSIZIN BİR GÖL ANADOLU'DAN: ANKARA'NIN GÖLLERİ

Ankara’nın Gölbaşı ilçesi sınırlarında bulunan Mogan ve Eymir, yakınlıklarının yanı sıra oluşum biçimleri de aynı olan göllerden. Bu göller bir zamanlar Mogan, Eymir ve İncesu derelerinin aktığı vadinin alüvyonla dolması sonucu oluşmuş. Yani her ikisi de tipik bir alüvyon gölü. Türkiye'nin en küçük gölü olan Mogan Gölünün uzunluğu 4 kilometre, en geniş yeri 1250 metre, yüzölçümü ise 2.5 km². Sığ bir göl olan Mogan’ın derinliği, suyun en bol olduğu ilkbahar aylarında bile 5 metreyi geçmiyor, ortalama derinlik ise 2.8 metre... Eymir Gölü, yaklaşık 13 kilometre gibi uzun bir kıyı şeridine sahip. Yüzölçümü 1.25 km², en derin yeri 6 metre, ortalama derinlik ise yaklaşık 3 metre. Eymir Gölünü besleyen ana kaynak Mogan Gölü. Rakımı 5 metre daha yüksek olan Mogan’dan boşalan sular, Eymir’e gidiyor.


Ankara, Konya ve Aksaray illerinin kesiştiği noktada bulunan Tuz Gölü, Türkiye’nin yüzölçümü bakımından 2. büyük gölü. Ülkemizin tuz ihtiyacının hemen hemen yarısını karşılayan bu göl olağanüstü manzarasıyla da görenleri büyülüyor. Bu iki özellik gölü hem ticari hem de turistik açıdan diğer göllerden bir adım öne çıkarıyor. Tuz Gölü özellikle fotoğrafçılar için eşsiz bir stüdyo. Tuz deyince aklınıza bembeyaz bir göl gelebilir fakat gölde yaşayan bazı canlılardan dolayı gölün rengi kimi zaman kiremit kırmızısına çalıyor. Gölün girişinde irili ufaklı çok sayıda kozmetik dükkânı mevcut. Buradan gölün minerallerinden üretilmiş kozmetik ürünleri satın alabilirsiniz. Tuz Gölünde yapacağınız en keyifli aktivite ayakkabılarınızı çıkarıp yürümek. Bir süre sonra ayaklarınızın yumuşadığını fark edeceksiniz. Kendinizi karlarda yürür gibi hissedeceğiniz sırada tuz üzerinde olduğunuzu fark ediyor ve çok daha ayrı bir hisse kapılıyorsunuz Tuz Gölü’nde.

Tuz Gölü hakkında bir de efsane mevcut. Rivayete göre bugün gölün bulunduğu alanda bir zamanlar uçsuz bucaksız üzüm bağları bulunuyormuş. Bir gün yaşlı bir kadın bağın önünden geçerken canı üzüm çekmiş ve bağın sahibinden bir salkım üzüm istemiş. Bağın sahibi yaşlı kadına üzüm vermemiş. Bunun üzerine yaşlı kadın senin bu bağların hep tuz buz olsun diye beddua ederek oradan uzaklaşmış. Bu bedduadan sonra bağlar tuz olmuş ve bugünkü Tuz Gölü oluşmuş. Bu elbette bir efsane. Fakat Tuz Gölü ülkemizin mutlaka görülmesi gereken yerlerinden. Fotoğraf çekmeyi ve günbatımını izlemeyi seviyorsanız buraya mutlaka uğrayın. Gün batımlarında buz pistini andıran görüntüsü ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Unutmadan ekleyelim; yanınıza fotoğraf makinenizi ve güneş gözlüğünüzü almayı unutmayın. İlki bu eşsiz yerden albümünüze nefis kareler katmak için. Diğeri ise göz sağlığınızı koruyabilmeniz için. Çünkü Tuz Gölü’nün rengi güneşin de etkisiyle gözleri rahatsız edebiliyor. Bu eşsiz güzelliği daha detaylı gezip görmenizi öneriyoruz.


Karagöl, Çubuk ile Kızılcahamam arasında, yer yer 80 metreyi bulan derinliğe sahip küçük bir krater gölü. Ankara’ya yaklaşık 75 km, Çubuk ilçesine 40 km uzaklıktaki göl, Kavak dağı ile Yıldırım dağı eteklerinde. 2011 yılında Tabiat Parkı statüsü almış. Göle adını, üzerine yansıyan ağaçların gölgesi veriyor. Gölün hemen kıyısında göle doğru uzanan ağaçlar, güneşli günlerde gölün üzerine gölge yansıtıyor ve bu yüzden göl koyu yeşil görünüyor. Göl çok yosunlu, yeşil yosunlar gölün dibini tamamen kaplamış. Tabi ki, gölde yüzmek tehlikeli ve yasak. Kışın soğuk günlerde, göl yüzeyi donuyor. Gölün çevresinde yaklaşık 200 tane ahşap piknik masası var, bu masalara oturup piknik yapabilirsiniz. Masaların çoğunluğu göle yakın ve göl manzaralı. Çubuk'taki Karagöl, Ankara için gerçekten bulunmaz bir nimet...

Siz de Ankara'daki Karagöl'ü ayrıntılı olarak keşfetmek isterseniz Ankara'nın Saklı Cenneti: Karagöl yazımızı okuyabilirsiniz.

08. YEŞİLİN BİNBİR TONU: ARTVİN'İN KARAGÖLLERİ

Ülkemizde Karagöl ismini taşıyan birçok göl bulunuyor. Ankara'dakinden bahsettik, sırada Artvin sınırları içerisindeki göller var.  Artvin'de biri Borçka’da, diğeri de Şavşat’ta olan iki Karagöl güzellik yarışını başa baş götürüyor. Bu göllere adını, tüm Karagöllerde olduğu gibi, üzerine yansıyan ağaçların gölgesi veriyor.


Karagöllerin en güzeli ve öne çıkanı Artvin ilinin Borçka ilçesindeki Karagöl. Muhteşem manzarasında huzur ve dinginliği yaşayabileceğiniz, çok çeşitli bir habitata sahip bu göl, Karadeniz gezilerinde mutlaka uğranması gereken yerlerden biri. Karagöl etrafında sık bir ağaç topluluğu var. İlkbahar ve yaz aylarında yeşilin binbir tonuyla bezeli bu ağaçlar, sonbahara doğru kızıllığa bürünerek farklı bir atmosfer yaratıyor. Ağaçların yansımasıyla oluşan göl manzarası ise görülmeye değer. Borçka’daki Şavşat’takinden farklı olarak kamp ve çadır kurmak için alternatif alanlara sahip. Özellikle gölün ortasında bulunan minik adacık üzerinde çadır kurmak başlı başına bir keyif. Karagöl hafta sonları oldukça kalabalık oluyor. Sakinliği sevenlerdenseniz hafta içi gitmenizi tavsiye ediyoruz.


Gelelim Şavşat’taki Karagöl’e. Şavşat’taki Karagöl Artvin’e yaklaşık 80 km, Şavşat ilçesine 25 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Göle ulaşım, en rahat özel araçlarla sağlanıyor. Karagöl’e ulaşmak için Şavşat’a gelmeden evvelki yol ayrımından dönmeniz gerekiyor. Yol boyunca yeşilin binbir tonu size eşlik ediyor. Şayet yolculuğunuzu Ekim ayı gibi planlarsanız bu sefer de kahve ve kızılın eşsiz ahengi size en güzel kareleri sunuyor. Şavşat’ın Karagöl’ü, Borçka’daki Karagöl’den biraz daha küçük. Fakat burada ilginç bir durum var. Gölde kalkan balığının yanında, 11 ayrı türde akvaryum balığı da yaşıyor. Zamanında buranın bir çalışanı tarafından bırakılan akvaryum balıkları, zamanla üreyerek gölün her tarafını kaplamış. Karagöl’e baktığınızda renklerin dansını görürsünüz. Çeşit çeşit balıklar ayaklarınızın dibinde yüzer. Akşam güneşiyle birlikte ormanın görüntüsü suya yansır. Size gölün güzelliğini izleme fırsatı sunar. Bu manzarayı bırakıp kolay kolay gidemezsiniz...



Gölün etrafında bir yürüyüş parkuru ve piknik masaları bulunuyor. Fakat burada yapılacak en keyifli aktivite ne diye sorarsanız şüphesiz gölde bir sandal sefası yapmak. Göl etrafında sandal kiralayabileceğiniz bir işletme mevcut. Bunun yanında, göl etrafında bir de konaklama tesisi bulunuyor. Karagöl, kamp yapmayı ve fotoğraf çekmeyi sevenlerin de tercih edebileceği doğa harikası bir yer...

Fotoğraf çekmeye meraklıysanız hem Borçka hem de Şavşat’taki Karagöl kadrajınıza nefis kareler düşürmekte oldukça mahir. Günün erken saatleri de fotoğraf çekmeye en uygun saatler. Yolunuz Artvin’e düşerse bu iki Karagöl’ü de ziyaret etmenizi şiddetle tavsiye ediyoruz. İki Karagöl’ü de keyifle gezmek için Doğu Karadeniz'den Doğu Anadolu'ya: Trabzon, Rize, Artvin, Batum ve Erzurum yazımıza göz atabilirsiniz.

10. KUŞ CENNETİ: MANYAS GÖLÜ / BALIKESİR


Balıkesir Bandırma’da yer alan Manyas, Türkiye'nin yüzölçümü bakımından 7. büyük ve en zengin kuş nüfusuna sahip gölü. Bu yüzden, Kuş Gölü olarak da adlandırılıyor. Manyas Kuş Cenneti, 1959 yılında milli park olarak ilan edilmiş. Anadolu'dan Avrupa'ya geçen kuş göç yolu üzerinde bulunan Kuş Cenneti, pelikan, balıkçıl, kaşıkçı, karabatak, yaban kazı gibi kuş türlerinin gözlemlenebildiği bir doğal yaşam parkı. Kuşların bir kısmı göç ederken bu bölgede konaklıyor, bir kısmı ise yumurtalarını bırakıp kışı burada geçiriyormuş. Çok zengin kuş varlığına sahip olan Kuş Cenneti ve yakın çevresinde, 34 familyaya ait 92 bitki türü tespit edilmiş. İçerisinde bir müze ve 17,5 metre yüksekliğinde kuş gözetleme kulesi var. Müzede leylek, karabatak, baykuş, puhu, atmaca, kartal gibi doldurulmuş kuşları ve gölde yaşayan diğer canlıları görmek mümkün.  Aynı binada, milli park içinden 5 kamera ile görüntü alıp canlı yayın yapılan bir salon mevcut. Tatlı su gölü olan Manyas, bir doğa harikası...

Yolunuz Balıkesir’e düştüğünde Manyas Gölünü keyifle gezmek için Kaz Dağlarının Eteklerinde: Balıkesir ve Çanakkale yazımıza göz atabilirsiniz.

12. YÜZEN ADALAR: AKSAKAL KRATER GÖLÜ / BİNGÖL


Bingöl'ün Solhan ilçesi Hazarşah Köyünde bulunan Aksakal Krater Gölü içerisinde hareket eden üç ada var. Yüzen Adalar Tabiat Anıtı olarak bilinen yer, yörede yaşayan halk tarafından keşfedilmiş. Tamamen doğal oluşum olup Solhan-Bingöl karayolundan geçerseniz sadece 5 kilometre içerideki tabiat anıtını mutlaka görmelisiniz.

Bingöl ve doğu sınırımızdaki toprakların öyküsünü öğrenmek isterseniz, Güneş Doğudan Doğar: Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Bitlis, Van, Ağrı, Iğdır yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

13. HEM SICAK HEM SOĞUK: NEMRUT KRATER GÖLÜ / BİTLİS


Bitlis'in Tatvan ilçesinde yer alan Nemrut Krateri’nde, sıcak ve soğuk göller bir arada bulunuyor; Büyük Krater Gölü, Küçük Göl, Ilıkgöl ile volkanik taşları, buhar bacaları ve lav kalıntılarını görebilirsiniz. Nemrut göllerinin en büyüğü yarımay görünümünde. Nemrut kalderasının batı kısmını kaplayan ve 2247 metre yükseklikte konumlanan gölün en derin yeri 175 metre. Tatlı suyu olan gölden alınan su örneklerinde suyun renksiz, kokusuz ve içme suyu lezzetinde olduğu tespit edilmiş.

Ahlat ve Tatvan'daki toprakların öyküsünü öğrenmek isterseniz, Güneş Doğudan Doğar: Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Bitlis, Van, Ağrı, Iğdır yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

14. GÖLLER YÖRESİ: BOLU'NUN GÖLLERİ

Adeta bir “göller yöresi” olan Bolu’da, Mengen ile Yığılca ilçelerinin sınırları içerisinde toplam 7 göl bulunuyor. 1965’te milli park olarak ilan edilen Yedigöller, Bolu merkeze 42 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Zengin bir bitki örtüsüne sahip park içerisindeki yüzlerce devasa ağaç, mevsim değişimleriyle paralel olarak değiştirdikleri örtüleri ile bölgeyi her mevsim cennetin bir başka köşesi haline getiriyor. 


Milli park içerisinde gürgen, kayın gibi geniş yapraklı ağaçların yanında kızılçam, köknar gibi iğne yapraklı ağaçlar da mevcut. Sonbahar aylarında, özellikle geniş yapraklı ağaçların kızıla çalan dalları göllere adeta makyaj yapıyor. Göllere yansıyan kızılın binbir tonu, özellikle fotoğraf meraklılarını oldukça heyecanlandırıyor. Çoğunluk sonbaharda gitmeyi tavsiye etse de yazın sıcak günleri de Yedigöller’de serinlemenin tam vakti...


Mudurnu ilçesinin sınırları içerisindeki Abant, güzelliği herkes tarafından onaylanmış enfes bir göl. Özellikle sonbahar aylarında, Yedigöller ile birlikte ülkemizin en güzel köşelerinden biri haline geliyor. Abant Gölü yaklaşık 900 metre uzunluğunda. Onu emsallerinden ayıran ise ilkbaharda göl yüzeyini kaplayan ve oldukça nadir bulunan sarı ve beyaz nilüferler. Bu örtü, Abant Gölünün güzelliğine güzellik katıyor. Milli park olarak koruma altına alınmış olan Abant Gölünün etrafında birçok aktivite imkânı bulunuyor. Bunlardan başlıcaları göl etrafında yürüyüş, bisiklet, fayton ve at gezileri...


Çoğunluk yazın veya ilkbaharda gitmeyi tavsiye etse de kışın karlı günleri de Abant’ı görmenin tam vakti...



Bolu'nun onlarca güzelliğinden biri olan Gölcük, Tabiat Parkı sınırlarında yer alan küçük ama çok sevimli bir göl. Abant Gölü ile kıyaslandığında daha küçük bir göl, gölün çevresi kolaylıkla yürünebiliyor. Abant ise Gölcük'e göre kışın çok soğuk ve rüzgarlı oluyor. Gölcük Milli Parkı, Bolu'ya çok yakın bir mesafede gizli kalmış cennetten bir köşe gibi adeta...


Gölcük’e Bolu içinden 15 km’lik asfalt yolla sorunsuz çıkılabiliyor. Kışın çıkarsanız zorlu bir tırmanış oluyor.


Bolu'nun diğer bir güzelliği Göynük ilçesinin sınırları içerisindeki Çubuk Gölü. Kayabaşı tepesinden inen heyelanın genişleyen vadiyi tıkaması sonucu oluşan göl, deniz seviyesinden 1150 metre yükseklikte... Kıyısında Çubuk Köyü bulunan, etrafı güzel çam ormanları ile kaplı Çubuk Gölü ortalama 13 metre derinliğinde...

Göynük'teki bir diğer göl olan Sünnet Gölü, Çubuk Gölünden biraz daha büyük, ormanların ortasında bir göl. Gölün kıyısından değil ama biraz yukarısından giden bir yol ile göl etrafından yürünebilir ya da ormanların mis gibi havasında sadece izlenebilir. Sakin, sessiz, dinlendirici bir ortam; yalnız kışın karlı zamanlarda, ulaşım açısından zorluklarla karşılaşabilirsiniz.


Bolu; kartpostalları kıskandıran manzaralar huzurunda, göl kenarının, gür ormanların, yemyeşil ağaçların huzurlu doğasında, şehrin gürültüsünden, sonu gelmeyen yapılacaklar listesinden, okuldan, işten, kalabalıktan çok uzakta, çekirdek ailenizle baş başa kalıp güzel bir gün geçirmek için, ister günübirlik ister konaklama olarak değerlendirebileceğiniz harika bir hafta sonu kaçış rotası... Bolu ve çevresindeki güzellikleri görmek için bir gün yeterli olmuyor. Daha uzun ve dolu dolu bir tatil geçirmek isterseniz, Bolu içerisinde bulunan daha birçok yeri doya doya gezmek için Biraz Doğa, Biraz Huzur: Nallıhan, Taraklı, Göynük, Mudurnu ve Bolu'nun Gölleri yazımızı okuyup, güzel bir gezi planı yapabilirsiniz.

15. DENİZE ALTERNATİF: SALDA GÖLÜ / BURDUR


Salda, Burdur'un Yeşilova ilçesine yaklaşık 5 km uzaklıkta bulunan tektonik oluşumlu bir göl...  Ormanla kaplı tepeler, kayalık araziler ve küçük alüvyal ovalarla çevrili hafif tuzlu karstik bir göl olan Salda Gölü ve çevresindeki yerleşim yerleri, alternatif turizm yönünden zengin bir bölge. Deniz gibi dalgalı olan Salda Gölünde, denize alternatif göl turizmi yapılıyor. Turkuaz renkli suyu ve beyaz kumuyla dünyada benzerine az rastlanan bir güzelliğe sahip...

Burdur'un öyküsünü öğrenmek isterseniz, Burada Dur: Burası Burdur yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

16. MARMARANIN EN BÜYÜKLERİ: BURSA'NIN GÖLLERİ


Bursa’da yer alan İznik Gölü, Türkiye’nin 5. büyük gölü olmasının yanı sıra Marmara Bölgesinin en büyük gölü olma özelliğini de taşıyor. Tatlı su gölü olan İznik, Gemlik körfezinin doğusunda yer alıyor. İznik Gölü, tektonik yani depremden kaynaklanan bir çöküntünün içinin dolması ile oluşmuş. Toplamda 310 kilometrekarelik bir alana yayılan elips şeklindeki gölün uzunluğu 33 kilometre, genişliği 12 kilometre, çevresi ise 95 kilometre. Gölün en derin yeri 30 metreyi buluyor ama öyle bir nokta var ki burada bulunan çukurun derinliği 65 metre...


Yaz aylarında bazı kesimlerinde yüzmeye de elverişli olan İznik Gölü, bölge ekonomisi için hayati önem taşıyor. Çünkü zeytin bahçeleri, bağlar, sebze bahçeleri su ihtiyacını gölden karşılıyor. Ayrıca gölde yaşayan sazan, alabalık, yayın gibi tatlı su balıkları, göl çevresindeki ticari işletmeler ve turizm, bölge ekonomisi için artı değer sağlıyor. Son yıllarda yapılan arkeolojik çalışmalarla ortaya çıkan bazilika ile gölün altında batık bir şehrin olabileceği tezleri gündemde. Bir taraftan tarihi İznik, diğer yandan gökyüzünün durumuna göre şekillenen tertemiz İznik Gölü, Türkiye’nin her yerinden binlerce yerli turisti kendisine çekiyor. Göldeki gün batımı manzarası ise gerçekten görülmeye değer güzellikte... İznik ve Bursa'nın öyküsünü öğrenmek isterseniz, Bursa'nın İzleri: İznik ve Uludağ yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.


Bursa'nın diğer bir güzelliği, Güney Marmara bölgesinde, Bursa kent merkezine 34 km mesafede yer alan Ulubat Gölü. Tatlı su gölü olan Ulubat, bir doğa harikası. Ramsar Sözleşmesi (Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme) tarafından koruma altına alınmış olan Ulubat Gölü, göç yollarında olmasından dolayı bir gölün sahip olduğu en fazla su kuşuna sahip olmasıyla da meşhur. Ulubat Gölü, leyleklerin de göç yolu üzerinde olduğundan göl ve çevresi tam bir leylek cenneti. Göl kenarındaki Gölyazı'ya giderseniz elektrik direklerindeki, bacalardaki yuvalarda leylekleri görmeniz kuvvetle muhtemel...

Ulubat ve Gölyazı'nın öyküsünü öğrenmek isterseniz, Velhasıl Bursa Sudan İbarettir: Gölyazı, Suuçtu, Tirilye, Mudanya yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

17. DENİZDEN BİR PARÇA: TUZ GÖLÜ / ÇANAKKALE


Gelibolu Yarımadası'nda, Eceabat'a yaklaşık 20 kilometre mesafede, görülmeye değer bir tabiat Tuz Gölü. Yol üstünde, Çanakkale savaşlarının izlerini hala görmeniz mümkün...

Ege denizinin muhteşem manzarasıyla büyülenmek isterseniz, Kaz Dağlarının Eteklerinde: Balıkesir ve Çanakkale yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

23. TÜRKİYE'NİN 2. BÜYÜK BARAJI: KEBAN BARAJ GÖLÜ / ELAZIĞ


Atatürk Barajı'ndan sonra Türkiye'nin 2. büyük barajı olan Keban Barajı, Elazığ ilinin Keban ilçesinde, Fırat Nehri üzerinde, 1965-1975 yılları arasında elektrik enerjisi üretimi amaçlı inşa edilmiş. Doğal göller ile kıyaslarsak 675 km2'lik alanıyla 3.sırada yer alıyor.

Elazığ'daki toprakların öyküsünü öğrenmek isterseniz, Güneş Doğudan Doğar: Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Bitlis, Van, Ağrı, Iğdır yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

24. DAĞ BAŞINDA: ERGAN GÖLÜ / ERZİNCAN


Ergan Dağı'nda bulunan göl Erzincan şehir merkezine 15 dakikalık mesafede. Türkiye'nin en uzun kayak pistine sahip, doğa ve kış sporları merkezi olan dağın kış manzarası harika, Erzincan Ovası ayaklarınızın altında. Göl kenarında kamelyaların olması da piknik için ideal...

Erzincan ve Doğu Anadolu'daki toprakların öyküsünü öğrenmek isterseniz, Doğu Ekspresi Yolunda Kültürel Miras: Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars, Ardahan yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

25. ŞELALESİ VAR: TORTUM GÖLÜ / ERZURUM


Tortum çayının aktığı Tortum vadisini kapatan büyük bir toprak kayması, 8 km uzunluğunda ve 1 km genişliğindeki Tortum Gölünü ortaya çıkarmış. Tortum Gölünün kuzey ucunda ise Tortum Şelalesi yer alıyor. Şelale, Tortum Gölünü meydana getiren heyelan setini aşan sularla besleniyormuş. Tortum Şelalesi, Çoruh vadisinin en görkemli doğal hazinelerinden biri...

Erzurum ve Doğu Anadolu'daki toprakların öyküsünü öğrenmek isterseniz, Doğu Karadeniz'den Doğu Anadolu'ya: Trabzon, Rize, Artvin, Batum ve Erzurum yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

27. HALFETİ'NİN ÜSTÜNDE: BİRECİK BARAJ GÖLÜ / GAZİANTEP


Birecik Barajının yapımıyla Halfeti'nin bir kısmı sular altında kalmış. Fırat Nehri en görkemli kanyonlarını Birecik ve Halfeti ilçeleri sınırları içerisinde oluşturmuş. Suyun kayaları binlerce yıl içinde aşındırmasıyla oluşan kanyonlar, sürekli değişen ve adeta canlı bir oluşum...

Halfeti ve Güneydoğu Anadolu'daki toprakların öyküsünü öğrenmek isterseniz, Sualtındaki Sakin Şehir: Halfeti yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

32. YEDİ RENKLİ GÖL: EĞİRDİR GÖLÜ / ISPARTA



Tektonik bir göl olan Eğirdir Gölü, Isparta’da yer alıyor. Tüm mevsimlerde ayrı bir güzelliğe sahip olan Eğirdir Gölüne, yılın istediğiniz döneminde gidebilirsiniz. Meyve ağaçlarıyla kaplı olan Eğirdir Gölü, denizden yüksek olmasıyla da yaz aylarında dahi oldukça serin. Göller Yöresi olarak adlandırılan bölgenin ortasında bulunan Eğirdir Gölü, zengin konaklama alternatifleriyle de hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Eğirdir Gölü yüzölçümü ile Göller Yöresi olarak adlandırılan bölgenin en büyük, ülkemizin ise 4. büyük gölü. Tatlı su olarak Türkiye’nin 2. büyük gölü olan Eğirdir, kentin su ihtiyacını karşılıyor. Çeşitli balık türlerinin de yaşadığı göl ayrıca sulama ve enerji üretimi bakımından da büyük öneme sahip. Yaz aylarında yüzme imkanının da bulunduğu göl, kalabalık tatil beldelerinden sıkılanların imdadına yetişiyor. 

Yolunuz buraya düşerse sizi bir göl gezisinden çok daha dolu bir gezi deneyimi bekliyor. Göl kenarındaki Yeşilada ve Ayastefanos başlıca gezi noktalarından. Özellikle Yeşilada oldukça popüler bir turizm noktası. Göl etrafında da yapabileceğiniz birçok aktivite mevcut. Bunların başında göl etrafında yürüyüş yapmak geliyor. Bunun yanında tekne turları ile gölün mavi suları üzerinde eşsiz bir gezintiye çıkabilirsiniz. Güneş ışığının durumuna göre farklı renklere bürünen Eğirdir Gölü, bölgede ‘Yedi Renkli Göl’ olarak da anılıyor. Eğirdir Gölüne yolunuz düşerse yanınıza fotoğraf makinenizi almayı ihmal etmeyin. Kadrajınıza enfes kareler düşebilir. Akdeniz’de yaz tatili yapmayı düşünüyorsanız yolunuza çıkacak olan bu gölde mola vermek yolculuğunuzu daha keyifli bir hale getirebilir. Gezi rotanıza Eğirdir Gölünü de ekleyebilirsiniz.

38. DEVELİ OVASINDA: SULTANSAZLIĞI / KAYSERİ



Sultansazlığı, Kayseri il merkezinin 70 km güneyinde yer alıyor. Develi Ovasının ortasında geniş bir sulak alan olan Sultansazlığı, kuş meraklıları ile doğayla iç içe olmayı sevenlerin bölgedeki ilk durağı. Adını Osmanlı İmparatorluğu döneminde sultanların avlak yeri olmasından alan Sultansazlığı, Erciyes Dağının güneybatısındaki Develi Ovasının en alçak kesiminde yer alıyor. Ovanın içerisindeki Yay, Camız, Söbe ve Çöl göllerinin bulunduğu bölgeye Sultansazlığı adı veriliyor. Sazlık, tatlı ve tuzlu su ekosistemini bir arada bulundurması bakımından ayrıcalıklı bir konuma sahip. Göçmen kuşların yeşil cenneti olan Sultansazlığı, elverişli doğa ve iklim koşulları dolayısıyla kuşların barınma, beslenme ve üreme ihtiyaçlarını karşılıyor. 301 kuş türünün ana göç yollarından ikisi Sultansazlığında kesişiyor.

Kayseri'deki toprakların öyküsünü öğrenmek isterseniz, Erciyes'in Eteklerinde: Kayseri yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

42. TÜRKİYE'NİN 3. BÜYÜK GÖLÜ: BEYŞEHİR GÖLÜ / KONYA


Büyük Selçuklu Hükümdarı Alaaddin Keykubat tarafından "Cennet ya burasıdır ya buranın altındadır"  diye övülen Konya'daki Beyşehir Gölü, Türkiye’nin yüzölçümü bakımından 3. büyük gölü. Üzerinde ortalama olarak 30 tane irili ufaklı ada var. Göl çevresinde kuş gözlemi de yapılıyor. Ayrıca gölün bir kısmı kamp alanı ve plaj olarak tahsis edilmiş.


Konya'nın öyküsünü öğrenmek isterseniz, Bozkırın Esrarlı Güzelliği: Konya yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

44. KÖPRÜLERİYLE MEŞHUR: KARAKAYA BARAJ GÖLÜ / MALATYA


Atatürk ve Keban Barajı'ndan sonra Türkiye'nin 3. büyük barajı olan Karakaya Barajı, Malatya il sınırları içerisinde bulunuyor. Enerji üretme amacıyla Fırat Nehri üzerine inşa edilen baraj, 1987 yılında tamamlanmış. Karakaya Baraj Gölü üzerinde, Türkiye'nin en uzun demiryolu köprüsü inşa edilmiş. 2,030 m uzunluğundaki köprü, 60 m yüksekliğinde...



Karakaya barajı üstünde 2020 yılında hizmete açılan Kömürhan Köprüsü ise alanında dünya ikincisiymiş. 660 m uzunluğunda, 23 m genişliğindeki köprü, Elazığ ile Malatya'yı birbirine bağlıyor. 1932 ve 1986 tarihlerinde daha önce aynı yere iki köprü daha inşa edilmiş. 1932 tarihli köprü Karakaya baraj suları altında kalmış.

Malatya'daki toprakların öyküsünü öğrenmek isterseniz, Güneş Doğudan Doğar: Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Bitlis, Van, Ağrı, Iğdır yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

51. KRATER GÖLÜ: NARLIGÖL / NİĞDE


Aksaray-Niğde sınırındaki Narlıgöl Krater Gölü, Nevşehir yöresinin Ihlara vadisi yakınlarında olan volkanik kökenli bir göl. Kalsiyum, sodyum ve bikarbonat açısından çok zengin olduğu için çeşitli hastalıklara iyi geldiği belirtiliyor. Termal özelliği ve muhteşem manzarasıyla Narlıgöl, son yıllarda göldeki su seviyesinin azalmasına bağlı olarak kalp şeklini almış. Narlıgöl'de piknik yapmayacaksanız 10 dakika ayırmanız yeterli...

Kapadokya'nın giriş kapısı diyebileceğimiz Niğde'nin öyküsünü öğrenmek isterseniz, Güzel Atlar Ülkesi: Kapadokya yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

58. ADI RENGİNDEN: GÖKPINAR GÖLÜ / SİVAS


Sivas'ın ilçesi Gürün'deki Gökpınar Gölü, bu taraflara yolu düşenlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken doğal bir göl. Sonunda ne olacağı merakıyla gidilen virajlı yolun ardından vadide saklanan göl, mavi-yeşil renkleri ve muhteşem doğası ile karşımıza çıkıyor. Yaslandığı kayaların dibinden ve yer yer tabandan kaynayan göl, iki parçadan oluşuyor. Gölün rengi mavi-gök renginde olduğu için bu ad verilmiş. Gökpınar Gölü tabii güzelliği bakımından Gürün'ün olduğu kadar ülkemizin de nadide yerlerinden biri...

Sivas'daki toprakların öyküsünü öğrenmek isterseniz, Güneş Doğudan Doğar: Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Bitlis, Van, Ağrı, Iğdır yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

61. TRABZON'DAKİ HEYELAN GÖLLERİ



Karadeniz denince Ayder yaylasından sonra akla ilk gelen yer Uzungöl. Trabzon’un Çaykara ilçesi sınırları içerisinde bulunan Uzungöl, heyelan sonucu yamaçlardan düşen kayaların, Haldizen deresi yatağını doğal baraj şeklinde kapatmasıyla oluşmuş. Sık ormanları ve doğal güzelliğiyle oldukça cezbedici bir yer...


Trabzon'un Uzungöl ile birlikte önemli doğal güzellikleri arasında yer alan Akçaabat'taki Sera Gölü ise yeni gözdelerden. Akçaabat ilçesi sınırları içerisinde bulunan Sera Gölü, Yıldızlı ve Derecik belediyelerinin arasında yer alan Derecik vadisinde 1950 yılındaki heyelan sonucu oluşmuş. Gölün oluşumu çok kısa bir zamanda gerçekleşmiş. Manzarası güzel ancak bu manzarayı yan yana sıralanan çay bahçeleri içinden görebiliyorsunuz.

Trabzon ve Karadeniz'deki göllerin öyküsünü öğrenmek isterseniz, Karadeniz Seyahatimiz: Ordu, Trabzon, Rize ve Sivas yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

63. DOĞAL AKVARYUM: BALIKLIGÖL / ŞANLIURFA



Türkiye'nin en önemli güzelliklerinden biri de hiç şüphesiz Şanlıurfa ilinde yer alan Balıklıgöl. Şanlıurfa şehir merkezinde çok geniş bir parkın içinde yer alan ve İbrahim Peygamberin ateşe atıldığında düştüğü yer olarak bilinen bu göl, balıkları ve çevresindeki tarihi eserler ile Şanlıurfa’nın turistler tarafından en çok ziyaret edilen yerlerinden biri. Şanlıurfa'nın simgesi olan ve dünyanın tek doğal akvaryumu olarak bilinen Balıklıgöl, 150 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğinde, derinliği 3-5 metre civarında. İçinde efsanelere konu olan sazan türü balıklar bulunuyor.

Şanlıurfa bir açık hava müzesi niteliğinde, biz sadece Balıklıgölü anlattık, diğerleri için Bereketli Hilalin Kalbi: Şanlıurfa, Harran, Halfeti yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

65. EN BÜYÜK GÖLÜMÜZ: VAN GÖLÜ / VAN



Günbatımında muhteşem Van Gölü ve doğa manzarasının ayrı bir güzelliği var. Van’ın simgelerinden biri olan Van Gölü, etrafında sayısız doğal güzellik barındıran şehir gezisi sırasındaki en keyifli duraklardan biri olacak. Van Gölü’nün en büyük adası olan Akdamar Adası, doğal güzelliğinin yanı sıra taş işçiliğiyle ünlü tarihi Akdamar Kilisesi, diğer adıyla Surp Harç Ermeni Kilisesi’ne ev sahipliği yapması nedeniyle buraya uğramadan geçmeyin deriz. Gevaş’tan bineceğiniz tekne ile Van Gölü’nün içerisinde bulunan Akdamar Adası’na gidebilirsiniz.


Şehir gezisi sırasındaki duraklardan biri olan Tuşpa Kalesinden Van Gölü’ne baktığımızda “aynı deniz gibi” demekten kendimizi alamıyoruz. Zira Van Gölü, 3713 km²‘lik ölçüsüyle Türkiye’nin en büyük gölü...


Yalnızca Van gölünde gün batımını izlemek bile burayı bir şiire dönüştürebilir.


"Kars’ın yaylasına, Van’ın gölüne
Ağrı’nın karına âşıksın gönül.
Baharın bulutu, seherin yeli
Sarı seller gibi coşturur seni
Varsın bilmeyenler desinler 'deli! '
Bugünden yarına âşıksın gönül..."

Van'daki toprakların öyküsünü öğrenmek isterseniz, Güneş Doğudan Doğar: Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Bitlis, Van, Ağrı, Iğdır yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

75. DONMUŞ GÖL: ÇILDIR / ARDAHAN


Yazın kayıkla kışın kızakla üzerinde gezebileceğiniz Çıldır Gölü, mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri. Çıldır Gölü, Ardahan ve Kars sınırları içerisinde yer alıyor ve 123 kilometrekare alanıyla Doğu Anadolu Bölgesinin en büyük tatlı su ve Van Gölünden sonra en büyük 2. gölü konumunda... Kışın Çıldır Gölü hele bir kalıp gibi donsun, işte o zaman başlıyor şenlikler. Çıldır Gölü’nün, Kars’ın, Ardahan’ın bu kış halleri bir harika. Kaymak, donmuş Çıldır Gölü'nü deneyimlemek için doğru zaman. Aralık gibi göl donuyor, Nisan’a kadar bembeyaz bir ufka dönüşüyor. Mart’ta buzun en kalın hali ama Ocak ve Şubat’ta soğuklar daha az ürkütücü. Ufuk çizgisine kadar dümdüz uzanan uçsuz bucaksız beyaz, uçsuz bucaksız maviye karışıyor. En büyük keyif Çıldır Gölü’ndeki hiçlik hissi ile başbaşa olmak...

Çıldır Gölü ve Doğu Anadolu'daki toprakların öyküsünü öğrenmek isterseniz, Doğu Karadeniz'den Doğu Anadolu'ya: Trabzon, Rize, Artvin, Batum ve Erzurum yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

81. EFTENİ GÖLÜ / DÜZCE


Efteni Gölü, Elmacık Dağ silsilesinin eteğinde Düzce Ovası’nın akarsu ağının birleştiği (Aksu, Asar, Uğur, Küçük Melen sularının ve yan dereler) ve Büyük Melen kanalıyla Karadeniz’e döküldüğü ekolojik bir ağın düğüm noktasında. Efteni Gölü ve çevresi sahip olduğu zengin bitki örtüsü ve su kaynakları ile göçmen kuşların göç yolu üzerinde bulunan önemli ve ender merkezlerden biri...

Düzce'deki suların öyküsünü öğrenmek isterseniz, Batı Karadenizde Sonbahar: Karabük, Sinop, Kastamonu, Bartın, Zonguldak, Düzce, Bolu yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.


Türkiye'deki doğal göllerin harita üzerindeki konumunu aşağıdaki haritadan görebilirsiniz.



Göl zengini ülkemiz Türkiye'deki göllerle ilgili bir yazıyı Türkiye’nin 10 Gölü bağlantısından okuyabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder