6 Şubat 2023

Taş Gerdanlıklar: 30 İlimizdeki Tarihi Köprüler


Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı, kıyıyı veya vadiyi birbirine bağlayan geçitler olarak anılan köprüler, medeniyetlerin gelişmesine ve birbirleriyle ilişkiye geçmesine araç olmuş. Tarih boyunca, Anadolu’nun coşkulu akarsularını aşmak için çok sayıda köprü inşa edilmiş. Sadece işlevsellikleri ile değil mimari ve estetik görünüşleriyle de ilgi çeken bu yapılar, Türkiye’nin kuşaklar boyunca aktarılan kültürel mirasını oluşturuyor. 

Üç tarafı denizlerle çevrili, içerisinde de çok fazla nehir, göl, akarsu barındıran bir ülke Türkiye. Bu su bolluğu, asırlardan bu yana köprü mimarisinde estetiğin doruklarına çıkan eserlerin inşasına vesile olmuş. Güzel ülkemiz tarihi köprüler açısından oldukça zengin bir mirasa sahip. Çeşitli kavimler tarafından geliştirilen köprü mimarisi, Anadolu coğrafyasının her bölgesine yayılan taş kemer köprülerle yolların kesintisiz bağlantısını sağlayarak günümüze kadar ulaşmış. Roma, Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinden kalan muhteşem köprüler Türkiye’deki nehirlerin boynuna geçirilmiş zarif birer gerdanlık gibi...

Geçmişte günlük ulaşım ihtiyacını karşılayan ve sefer dönemlerinde ordunun savaş alanına intikalini sağlayan köprüler stratejik bir öneme sahipmiş. Çünkü, köprü başını tutan üstünlüğü de elde etmiş oluyormuş. Bu sebeple atalarımız Anadolu, Balkanlar ve Ortadoğu’daki nehirlerin iki yakasını bir araya getiren onlarca köprü yaptırmış. Fethedilen bölgelere ilk yapılan mimari eserlerden olması, köprüyü yol aşma amacının ötesine taşıyor. Köprüler asırlardır farklı topraklara, coğrafyalara, hatta kıtalara kültürümüzü aktarıyor. Bu kıymetli tarihi miraslarımızdan en nadide örneklerini tanıyalım istedik.


Haritada 81 ildeki 81 köprünün isimleri verilmiş ancak biz 30 ildeki köprüleri sıraladık. Bazı illerde tek köprü, bazı illerde birden çok köprüden bahsettik. Bazı illerde haritadaki köprüyü değil de bizi daha çok etkileyen kendi seçtiğimiz köprüyü anlattık. Çok eski yıllardan bu yana tamamen olmasa da bir kısmı ayakta kalmayı başarabilmiş, restorasyon desteğiyle günümüzde de varlığını sürdüren kemerli taş köprülerden fotoğraflarını bizzat çektiklerimizi anlattık. Bunu yaparken haritada olduğu gibi plakaya göre sıraladık. İşte bir akarsu cenneti olan Türkiye’nin dört bir yanındaki 30 şehirden tarihi köprüler:

01. TAŞKÖPRÜ / ADANA


Adana'da Roma-Bizans devrinden kalan tek eser olan ve Seyhan Nehri üzerinde bulunan Taşköprü'nün, MS 384 yılında Roma İmparatoru Hadrianus tarafından mimar Auxentus'a yaptırıldığı biliniyor. Yüzyıllarca Avrupa ile Asya arasında önemli bir köprü olmuş. Dünyanın halen kullanılan en eski köprülerinden biri olarak kabul ediliyor. 319 metre uzunluğunda ve 13 metre yüksekliğinde. Orijinali 21 gözlü olarak inşa edilen köprünün bugün sadece 14 kemer gözü kalmış durumda...


Adana'da bizi etkileyen diğer bir köprü ise bir nehrin üzerine değil de derin bir vadiye konumlanan, üzerinden demiryolu geçen, 200 metre uzunluğunda ve 99 metre yüksekliğindeki Varda Köprüsü (Alman Köprüsü). Adana'nın Karaisalı ilçesi Kapıkaya Kanyonu mevkiindeki Hacıkırı köyü yakınlarında yer alıyor. Mühendislik harikası olarak nitelendirilen köprü, 1907-1912 yılları arasında yapılmış.


Almanlar ve Avusturyalılar tarafından inşa edilen bu köprü, İstanbul Haydarpaşa’dan başlayıp Eskişehir-Konya-Ereğli-Pozantı-Adana güzergâhını izleyen Bağdat-Hicaz demiryolu hattını tamamlamak amacıyla yapılmış. 3 ana açıklık ve 4 ana ayak üzerine kurulu köprünün mühendis ve teknisyenleri Almanya'dan gelmiş ve işçileri bu bölgenin köylülerinden temin edilmiş.

Birkaç sene önce çekilen bir James Bond filmiyle gündeme gelen Torosların gizli hazinesi Varda Köprüsünün zorlu bir yapım aşaması ve öyküsü var. Siz de bu öyküyü öğrenmek isterseniz, Çukurova'nın Kalbi: Adana yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

02. CENDERE KÖPRÜSÜ / ADIYAMAN


Adıyaman’ın Kahta ilçesinde yer alan sütunlarıyla ünlü Cendere Köprüsü, Cendere çayı üzerinde yer alan ve dünyanın halen kullanılmakta olan en eski köprülerinden biri. Köprünün üstündeki Latince bir yazıttan anlaşıldığına göre Roma İmparatoru Septimius Severus (193-211) karısı ve oğulları adına yaptırmış. 92 büyük blok kesme taştan yapılan, 120 metre uzunluğunda, 30 metre yüksekliğinde ve 7 metre genişliğinde, iki kaya üzerine oturtulmuş, harç kullanılmadan yapılan tarihi köprünün ayaktaki hali dikkat çekiyor.


1800 yıllık bir geçmişe sahip olan Cendere Köprüsünün bir öyküsü var. Siz de bu öyküyü öğrenmek isterseniz, Kralların Taşlaştığı Yer: Nemrut veya karlı hali için Karlar Altındaki Krallık: Nemrut yazılarımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

05. AMASYA'NIN YEŞİLIRMAK KÖPRÜLERİ


Sevgilisi Şirin için dağları delerek efsanelere konu olan Ferhat ile antikçağın coğrafya bilgini Strabon’un memleketi olan Amasya da bir köprüler kenti. Ortasından geçerek şehri ikiye bölen Yeşilırmak üzerinde, ona yakın asırlık köprü bulunuyor. Bunlardan biri de Hükümet Köprüsü. 1865 yılında Amasya Mutasarrıfı Ziya Paşa tarafından yaptırılan saat kulesinin altındaki Nergis Köprüsü, 1940 yılında Hükümet Köprüsü adıyla yeniden yapılmış.


Hükümet Köprüsünün komşusu olan köprü, ilginç mimarisiyle dikkat çeken Alçak Köprü. Yeşilırmak’ın taşıdığı alüvyonlarla yatağının dolması sonucu yüksekliğini kaybederek nehirle aynı seviyeye gelen yapı, bu nedenle halk arasında Alçak Köprü olarak adlandırılıyor. Dikdörtgen formda tasarlanan ayakların ırmak tabanındaki kemerlere oturtulmasıyla inşa edilen Alçak Köprü, bu değişik biçimiyle Anadolu’daki benzerlerinden ayrılıyor. Amasya kentini yüzyıllardır savunan Harşena Kalesinin eteklerinde ve arkasındaki kayalara oyulmuş kral mezarları bulunan bu tarihi eser, Roma dönemine tarihleniyor.



Zamanla irtifa kaybederek tehlike yaratması nedeniyle Amasya Valisi Ziya Bey tarafından 1865 yılında, eski köprünün kemerleri üzerine ahşaptan başka bir köprü yaptırılmış. Yaşanan büyük bir sel felaketi sırasında bu köprü de yıkılınca, dönemin Valisi Atıf Bey emriyle yerleşimdeki eski kilisenin taşları kullanılarak yeni bir köprü inşa edilmiş. 2008 yılı ortasında restorasyona alınan köprü, Amasya halkına hizmet etmeyi sürdürüyor.


Yeşilırmak üzerindeki bir diğer köprü olan İstasyon (Meydan) Köprüsü, İstasyon Mahallesi ile Hacı İlyas Mahallelerini birbirine bağlıyor. İlk şekliyle, 1360–1382 yılları arasında Amasya Emirliği yapmış olan Şadgeldi Paşa tarafından, kesme taştan ve 5 gözlü olarak yapılmış.

Yeşilırmak köprülerinin kenti Amasya ile tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, Bu Nehir Olmasaydı, Bu Şehir Olmazdı: Amasya yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

06. AKKÖPRÜ / ANKARA


Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde bulunan Akköprü; Çubuk çayı, İncesu deresi ve Hatip çayının birleştiği noktada, Kızılbey tarafından Anadolu Selçuklu sultanı 1.Alaeddin Keykubad adına yaptırılmış tarihi bir köprü...


Ankara'daki diğer bir tarihi köprü ise Sincan ilçesinde bulunan Zir Vadisi Zağar Köprüsü. Ne zaman, kim tarafından yapıldığı tam olarak bilinmeyen tarihi taş köprü Ankara'ya 30 km uzaklıkta, eski adı İstanoz olan Yenikent'te bulunuyor. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’de anlattığına göre, 1600 yıllarında ağaçlarla kaplı vadiye avlanmaya gelen avcılar, yanlarında getirdikleri av köpeklerini kaybederler. Karşı taraftan “zağar” adını verdikleri av köpeklerinin sesini duyarlar. Az sonra yanlarına gelen köpeklerin, vadi tabanındaki Zir Çayı’nı geçmelerine rağmen kuru olduğunu görüp şaşırırlar. Etrafı biraz araştırdıktan sonra taştan bir köprü bulurlar ve köprünün adını “Zağar” koyarlar.

Ankara'nın tarihine yolculuk yapmak isterseniz, Tarihe Yolculuk: Anadolu Medeniyetleri Müzesi yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

07. OLUK KÖPRÜ / ANTALYA


Oluk Köprü Antalya'nın Köprülü Kanyon bölgesinde yer alıyor. Oluk Köprü, Roma İmparatorluğu'nun Pisidya eyaletinin başkenti antik Selge şehri yakınında, eski adıyla Eurymedon olan Köprüçay nehri üzerinde bir Roma köprüsü... 14 kilometrelik nehir boyunca derin vadilerin bulunduğu sedir ağaçlarıyla kaplı alanda bot turu ve rafting yapabilirsiniz.



Köprüçay nehri üzerindeki bir diğer köprü olan Belkıs Köprüsü ise Aspendos Akropolü’nün 2 km güneyinde yer alıyor. İlk olarak Roma döneminde MS 4.yüzyılda inşa edilmiş. Bu köprü, depremler sonucunda yıkılmış. Daha sonra Selçuklular döneminde 13.yüzyılda, eski köprünün temelleri üzerine günümüzdeki sivri kemerli köprü yapılmış. Literatürde Köprü Pazar, Köprüçay, Sultan Alâeddin ya da Belkıs köprüsü gibi adlarla geçiyor. Köprünün inşa kitâbesi, kuzeybatı kanattaki ilk kemer ayağının taşıyıcı duvarı üzerindeki korkulukta. Zamanla eksilen kitâbenin yeniden ele alınması sonucunda köprünün, Sultan 1.Alâeddin Keykubad’ın oğlu Sultan 2. Gıyâseddîn Keyhüsrev tarafından 1239-1240 yılında inşa ettirildiği kanıtlanmış.

Aspendos ve Antalya'daki diğer antik kentler ile ilgili daha fazla bilgi ve fotoğraf için, 2020 Patara Yılında: Antalya'daki Antik Kentler yazımızı okuyabilirsiniz.

08. ÇİFTE KEMER KÖPRÜSÜ / ARTVİN


Doğu Karadenizin yokuşları, yamaçları köprülerin varlığını zorunlu kılıyor. Bu yamaç ve yokuşlardan dolayı bölge insanının imdadına köprüler koşuyor. Doğal güzellikleri ile olduğu kadar tarihi yapıları ile de gezginleri kendine çeken Artvin'de Karadenizin en güzel köprülerini görmeden geçmeyin. Artvin’in Arhavi ilçesinde bulunan tarihi ve efsanevi güzellikteki Çifte Kemer Köprüsü de bu köprülerden...


Çifte Kemer Köprüsü denmesinin nedeni, Kamilet ve Soğuksu derelerinin üzerinde bulunan iki ayrı kemerli köprü olmasından kaynaklanıyor. Bu iki köprü bugün tek bir isimle, Çifte Köprü olarak adlandırılıyor. İki akarsuyun birleştiği noktadaki köprüler muhteşem ve çok iyi korunmuş.


Köprülerin ikisi de 35,5 metre uzunlukta ve 2,8 metre genişliğinde. Geleneksel Karadeniz mimarisiyle uyumlu bir görünüme sahip. Sivri kemerli ve tek gözlü olan köprüler, moloz ve kesme taştan yapılmış. Resmiyette yapılış tarihi 1800’lü yıllar olarak görünse de köprünün 650-700 yıllık bir geçmişi olduğu söyleniyor. İnce mühendislik ve mimari hesaplarla inşa edilen köprünün taşları, kireç ve yumurta akı karışımıyla birbirine tutturulmuş. Mençuna Şelalesi yakınlarında yer alan köprü, tarihte Kafkasya’ya asker sevkiyatı amacıyla da kullanılmış.

Göz kamaştıran Çifte Kemer Köprüsü ve Artvin'in doğasıyla tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, Doğu Karadeniz'den Doğu Anadolu'ya: Trabzon, Rize, Artvin, Batum ve Erzurum yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

13. AHLAT KÖPRÜSÜ / BİTLİS

Ahlat'ta Keş deresinin üzerinde yer alan köprünün, Akkoyunlu Türkmen beylerinden Emîr Bayındır (ö.1481) tarafından yaptırılmış olduğu söyleniyor.

21 metre uzunluğundaki köprü tek gözlü...

Ahlat'ın tarihi Taş Köprüsü ve Bitlis ile tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, Güneş Doğudan Doğar: Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Bitlis, Van, Ağrı, Iğdır yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

16. IRGANDI KÖPRÜSÜ / BURSA


Dünyadaki 4 çarşılı köprüden biri olan Irgandı Köprüsü, 1442’de inşa edilmiş. Irgandı Köprüsü, dünyada sadece Floransa, Venedik ve Bulgaristan’ın Lofça kentinde birer örneği bulunan çarşılı köprülerden biri. Kemer üzerindeki 30 dükkân, mescit ve ahırla dünyanın da Türkiye’nin de en güzel köprüleri arasında olmayı hak ediyor. Zamanının önemli ticaret ve sanat merkezlerinden olan köprü, birçok seyyah ve tacirin de uğrak noktaları arasındaymış. Gökdere üzerinde yer alan Irgandı Köprüsü; Yeşil, Yıldırım ve Emir Sultan arasında ve bu ilçeleri birbirine bağlıyor. 

Her ne kadar büyük Bursa depremi geçirmiş ve Kurtuluş Savaşı’nda bombalanmış olsa da ayakta kalmayı başarabilmiş. Yıkılacak kadar kötü hale geldiği sıralarda 2004’te restore edilip tekrar kullanıma açılmış. Sarı rengin üzerine geçmiş gri kemerleriyle köprü, yıllara meydan okurcasına dimdik ayakta. Bursa’ya özgü birçok geleneksel ürünün sergilendiği çarşıları ile Bursa’ya gelenlerin uğramadan geçmediği mekanlardan. Köprünün adı “kımıldamak” manasına geliyor.
 
Görkemli Irgandı Köprüsü ve Bursa ile tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, Tüm Zamanların Güzel Şehri: Bursa yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

21. ON GÖZLÜ KÖPRÜ / DİYARBAKIR


Tarihi bilinen en eski İslam köprülerinden biri olan On Gözlü Köprü, Diyarbakır’ın üç kilometre güneyinde, eski Mardin yolu üzerinde, Kırklar Dağı’nın eteğinde yer alıyor. 178 metre uzunluğunda ve 5,6 metre eninde olan On Gözlü Köprü, 1065 yılında Mervaniler döneminde Nizamüddevle Nasr tarafından inşa edilmiş. Mimarının Yusufoğlu Ubeyd Bey olduğu tahmin ediliyor. Dicle Irmağı’nın geniş yatağında, on gözlü olarak planlanan köprünün en büyük kemer açıklığı 15 metreye yaklaşıyor. Bölgeye özgü siyah bazalt taşlar kullanılarak inşa edilen bu tarihi yapının ayak kısmında, diğer taş köprülerde olduğu gibi nehir taşkınlarına karşı aşındırmayı önlemek için selyaranlar bulunuyor.

On gözlü köprünün, altı serindir,
Değmeyin yarama yaram derindir,
Kavuşmak içimde, tek dileğimdir...

Dicle nehri üzerinde doğu-batı yönünde uzanan köprü, Dicle Köprüsü olarak da biliniyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne hayat veren iki nehirden biri olan Dicle, yöre halkı tarafından kutsal sayılıyor... Görkemli On Gözlü Köprü ve Diyarbakır ile tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, Dicle'nin Şehirleri: Diyarbakır ve Hasankeyf yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

22. EDİRNE'NİN PADİŞAH KÖPRÜLERİ


Osmanlı İmparatorluğunun eski başkenti Edirne’yi “köprüler şehri” olarak tanımlamak yanlış olmasa gerek. Dönemin mimari izlerini taşıyan bu zarif köprüler, Tunca ve Meriç nehirlerinin çeşitli bölümlerinde dizi dizi boy gösteriyor. Uzunköprü, Bayezid, Ekmekçizade Ahmet Paşa, Gazi Mihal, Fatih, Kanuni Sultan Süleyman, Saraçhane, Yıldırım ve Yeni Köprü birer mimari ustalık eseri olarak karşımıza çıkıyor.

En çok dikkat çekenlerden Fatih Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet devrinde 1452'de yaptırılmış taş bir köprü. Evliya Çelebi’nin “sanatkârane yapılmış padişah köprüleri” tanımlamasıyla söz ettiği köprülerden biri. Bir ucunda yer alan ve saraydan günümüze sağlam kalan tek yapı olan Adalet Kasrı ile hoş bir görsel bütünlük oluşturuyor.

Padişah köprülerinin şehri Edirne ile tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, Osmanlı'nın Ustalık Eseri: Edirne ve Çanakkale yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

23. PALU KÖPRÜSÜ / ELAZIĞ

Murat nehri üzerinde bulunan eski Palu Köprüsünün kitabesi mevcut olmayıp Romalılar döneminde yapıldığı, Bizans ve Artuklu döneminde de onarıldığı söyleniyor. 156,5 metre uzunluğunda ve 3,5 metre genişliğinde olan köprü 2010 yılında aslına uygun olarak restore ettirilmiş.


Zamanında güney-kuzey bağlantısını sağlayan tek ulaşım ve geçiş yeriymiş. Tarihi kaynaklara İstanbul'u Bağdat'a bağlayan köprü olarak geçmiş. Palu'nun gelişmesi ve ticari bir merkez oluşunda da bu köprünün büyük bir önemi varmış.

Palu köprüsü yüksek yar yar yar yar yar
Palu köprüsü yüksek
Soğuk suyunu içek
Kızlar köprü dibinde yar yar yar yar yar
Kızlar köprü dibinde
Üstünde halay çekek...

Palu'nun tarihi Taş Köprüsü ve Elazığ ile tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, Güneş Doğudan Doğar: Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Bitlis, Van, Ağrı, Iğdır yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

24. ACEMOĞLU KÖPRÜSÜ / ERZİNCAN



Erzincan-Kemah kara yolunun yaklaşık 35. kilometresinde, Fırat nehri üzerinde kesme taştan yapılan tek gözlü bir köprü Acemoğlu Köprüsü ve acı bir öyküsü var. 22 Nisan 1996 günü iç güvenlik harekat görevine giden askeri aracın Acemoğlu köprüsünden Fırat nehrine uçması sonucu 14 askerimiz şehit olmuş. Bu yüzden köprünün hemen yanı başında bir de Şehitler Anıtı bulunuyor ve bu anıtta şehitlerimizin isimleri yazıyor. Ruhları şad olsun...



Acemoğlu Köprüsü ve Erzincan ile ilgili daha fazla bilgi ve fotoğraf için, Doğu Ekspresi Yolunda Kültürel Miras: Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars, Ardahan yazımızı okuyabilirsiniz.

25. ÇOBANDEDE KÖPRÜSÜ / ERZURUM



13. yüzyıl yapımı Çobandede Köprüsü, Hasankale tarafından gelen Kargapazarı Çayı’nın Köprüköy ilçesinde Aras Nehri’yle buluştuğu noktada yer alıyor. İlhanlı hükümdarlarından Gazan Han’ın veziri Emir Çoban Salduz tarafından 1298 yılında yaptırılan köprünün üzerinde yer alan üç kitabe de zamanın yıpratıcı etkilerine maruz kaldığı için deşifre edilememiş. İran sınırına geçiş güzergâhı üzerinde bulunan Çobandede Köprüsü önemini tarihin hiçbir döneminde yitirmemiş. 130 metre uzunluğunda ve 7 gözlü olarak inşa edilen köprüden günümüze sadece 6 kemer göz kalmış. Selyaranların üzerine oturtulan çokgen kulelerle dengesi sağlamlaştırılan köprü, değişik taşlar kullanılarak yapılmış. Bu farklı taşların renk harmonisi ve kuleler üzerindeki İlhanlı süslemelerini yansıtan geometrik desenler, köprüye estetik bir görünüm kazandırıyor.

Çobandede Köprüsü ve Erzurum ile ilgili daha fazla bilgi ve fotoğraf için, Doğu Ekspresi Yolunda Kültürel Miras: Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars, Ardahan yazımızı okuyabilirsiniz.

34. İSTANBUL BOĞAZININ İNCİLERİ


İstanbul Boğazının incileri sayılan köprüler, Asya ve Avrupa kıtasını birbirine bağladıkları için hem Türkiye hem de İstanbul tarihinde önemli bir yere sahip. Diğer köprülerden farklı olarak nehrin iki yakasını değil, boğazın iki yakasını birbirine bağlıyor. Bu nedenle, yapım yılı çok eski olmasa da yer vermeden edemedik. Avrupa transit karayolu rotasında araçların kesintisiz akışını sağlaması amacıyla yapılan köprüler, ne yazık ki kente nüfus artışı ve plansız büyümeyi de beraberinde getirmiş.


15 Temmuz Şehitler (Boğaziçi) Köprüsü 30 Ekim 1973 günü, yani cumhuriyetin ilanının 50.yıldönümünde kalabalık bir törenle hizmete açılmış. Törene katılan on binlerce İstanbullu, karşı yakaya köprüden yürüyerek geçmiş. Köprü, iki yanındaki 2,5 metrelik yollarla yayaların da yürüyerek karşı yakaya geçmesini sağlayacakmış. Bu uygulama köprü hizmete girdikten kısa bir süre sonra güvenlik gerekçesiyle yasaklanmış. 2016 yılında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ismini alan bu köprü, Beylerbeyi ile Ortaköy semtleri arasında yer alıyor. İki kule arası uzunluğu 1073 metre olan köprünün, denizden yüksekliği ise 64 metre.


Üç yıl içinde tamamlanarak 1988 yılında hizmete açılan 2. boğaz köprüsü Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Rumelihisarı ile Kavacık semtlerini birbirine bağlıyor. Köprünün iki kule arası uzunluğu 1510 metre ve denizden yüksekliği ilki gibi 64 metre.

2016 yılında açılan 3. boğaz köprüsü Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Asya ve Avrupa kıtasını birbirine bağlayan dünyanın en geniş köprüsü. Köprünün iki kule arası uzunluğu 2164 metre, genişliği 59 metre, kule yüksekliği 322 metre.


İstanbul’un sembolü haline gelen Galata Köprüsü, bu kentte yaşamını sürdüren hemen herkesin anılarını süsleyen bir mekân. Sultan Abdülmecit döneminde, 1845 yılında, annesi Bezmialem Valide Sultan tarafından yaptırılan bu köprü sonraki yıllarda Yeni Köprü, Büyük Köprü, Valide Köprüsü, Yenicami Köprüsü ve Güvercinli Köprü gibi farklı isimlerle anılmış. Eski İstanbul’u simgeleyen Sultanahmet ve Kaleiçi semtleriyle, Haliç’in karşı kıyısına doğru genişleyen Karaköy, Beyoğlu ve Harbiye semtlerinin oluşturduğu yeni kent arasında farklı kültürleri de birleştiren bir köprü vazifesi görmüş Galata. Haliç üzerindeki benzerleri gibi teknelerin geçebilmesi için açılır kapanır bir sistemle tasarlanan köprü, birçok kez onarımdan geçerek yenilenmiş.

Boğazındaki incilerle İstanbul ile tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, Tarihin Soylu Anası: İstanbul yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

36. TAŞKÖPRÜ / KARS


Kars çayı üzerindeki Taşköprü, 1579 tarihinde Osmanlı padişahı 3. Murat döneminde yaptırılmış. Köprü bir sel baskını sebebiyle yıkılınca 1719’da Karahanoğlu Hacı Ebubekir tarafından yeniden yaptırılmış. 53,50 metre uzunluğunda, 8,40 metre genişliğinde olan köprü, son olarak Karayolları tarafından 2012-2013 yıllarında restore edilmiş.

Taşköprü ve Kars ile ilgili daha fazla bilgi ve fotoğraf için, Doğu Ekspresi Yolunda Kültürel Miras: Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars, Ardahan yazımızı okuyabilirsiniz.

42. MERAM KÖPRÜSÜ / KONYA


İçerisinde tarihi köprüler ve türbeler bulunduran, çokça seyahatnamede adı geçmiş Konya'nın meşhur Meram Bağları, şehrin en gezilesi ve dinlenilesi yerlerinden biri. Özellikle yaz aylarında derenin hemen yanındaki mesire alanlarında oturup huzur bulabilirsiniz. Bir zamanlar üstünden araçla geçilen Meram Dere Köprüsü şimdi sadece yaya olarak kullanılıyor. Bir Selçuklu dönemi eseri olan Meram Köprüsü'nün üzerinde kitabesi bulunmadığından eser 13.-14. yüzyıla tarihlendiriliyor. Korkuluğu 50 cm yüksekliğinde olan köprü kesme taştan inşa edilmiş.

Meram'da; Selçuklular Döneminde yapılmış olan Meram Köprüsünün karşısındaki Meram Hamamı, Tavus Baba Türbesi, Hasbey Mescidi ve Dârü'l-Huffâzı ziyaret edilebilir. Meram ve Konya ile ilgili daha fazla bilgi ve fotoğraf için, Bozkırın Esrarlı Güzelliği: Konya yazımızı okuyabilirsiniz.

43. AİZANOİ KÖPRÜSÜ / KÜTAHYA


Kütahya'dan seçtiğimiz köprü ise Aizanoi Antik Kentindeki 2000 yıllık Tarihi Roma Köprüsü. Aizanoi kenti, antik Frigya'ya bağlı olarak yaşayan Aizanitis’lerin ana yerleşim merkeziymiş. Kentin yüksek platosu üzerinde bulunan Zeus Tapınağı'nın çevresinde yapılan kazılarda, MÖ 3 bin yıllarına ait yerleşim izlerinin ortaya çıktığı görülmüş. Helenistik dönemde bu bölge değişimli olarak Bergama’ya ve Bithynia’ya bağlı iken MÖ 133’de Roma egemenliğine girmiş. Roma imparatorluk döneminde tahıl ekimi, şarap ve yün üretimi sayesinde zenginleşmiş ve ünü bölge sınırlarını aşmış olan Aizanoi’de kesin kentleşme bulgularına ancak MÖ 1. yüzyıl sonlarına doğru rastlanmış. Kentten geçen Penkalas (Kocaçay) üzerinde ikisi ayakta kalmış 5 köprü bulunuyor. Kocaçay Irmağının üzerindeki köprüler, şimdilerde restore ediliyor.

Aizanoi ve Kütahya ile ilgili daha fazla bilgi ve fotoğraf için, Çininin Başkenti: Kütahya yazımızı okuyabilirsiniz.

44. KÖMÜRHAN KÖPRÜSÜ / MALATYA


Karakaya barajı üstüne kurulmuş olan Kömürhan Köprüsü 660 m uzunluğunda, 23 m genişliğinde, Elazığ ile Malatya'yı birbirine bağlıyor. 1932 ve 1986 tarihlerinde daha önce aynı yere iki köprü daha inşa edilmiş. 1932 tarihli köprü Karakaya baraj suları altında kalmış. En son 2020 yılında hizmete açılan köprü ise alanında dünya ikincisiymiş.

Malatya ve Elazığ ile tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, Güneş Doğudan Doğar: Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Bitlis, Van, Ağrı, Iğdır yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

49. TARİHİ MURAT KÖPRÜSÜ / MUŞ

Muş'tan geçen Murat nehri üzerinde bulunan Tarihi Murat Köprüsü, 13. yüzyılda Anadolu Selçuklu Devleti döneminde inşa edilmiş. 12 adet sivri kemeri olan köprünün genişliği 5 metre, boyu 190 metre...

Muş, Malatya ve Elazığ ile tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, Güneş Doğudan Doğar: Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Bitlis, Van, Ağrı, Iğdır yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

51. ŞEKERPINAR KÖPRÜSÜ / NİĞDE


Çakıtsuyu çayı üstüne kurulmuş olan Şekerpınar Köprüsü, İç Anadolu bölgesinin Akdeniz Bölgesine bağlandığı yol üzerinde, Niğde ile Adana sınırında yer aldığı için Pozantı Ak Köprü olarak da biliniyor.  Hafta sonları çok kalabalık...

Niğde ile tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, Kapadokya'nın Giriş Kapısı: Niğde yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

53. RİZE'NİN TAŞKEMER KÖPRÜLERİ


Rize, yaylalar kenti olmasının yanı sıra aynı zamanda köprü deyince de akla ilk gelen şehirlerden biri. Anadolu'da, tek gözlü kemer köprülerin en fazla görüldüğü şehir. Rize'de muhteşem doğa içindeki dereler üzerinde, taştan yapılmış onlarca köprü var. Bu köprülerin pek çoğu en az 100 yaşında. Karadeniz bölgesinin coğrafyasına ve iklim şartlarına uygun olarak inşa edilen taş köprüler genelde tek gözlü olarak tasarlanmış. Karadenizdeki zarif köprüler, Fırtına deresinin çeşitli bölümlerinde dizi dizi boy gösteriyor. Mikron, Timisvat, Şenyuva, Kale (Hala) gibi köprüler mimari ve estetik görünüşleriyle ilgi çekiyor.

Fırtına deresi üzerinde bir yay gibi uzanan, yuvarlak kemerli taş köprülerin en ünlülerinden olan Timisvat Köprüsü, Ardeşen'e 10 kilometre uzaklıkta. 18. yüzyıldan kalma bu zarif köprünün zemini taş döşeli, korkulukları ve gövdesi kesme düz taştan yapılmış.


Rize'de bizi etkileyen diğer bir köprü ise derin bir vadiye konumlanan, Şenyuva (Çinçiva) Köprüsü. 1696 yılında inşa edilen köprü, yörenin en büyük ve en eski köprüsü. Yuvarlak kemerli ve tek gözlü olarak inşa edilmiş.



Ayder yolundaki köprülerden biri de Hala köyünde bulunan Kale Köprüsü. Köprü, 18. yüzyılın ikinci yarısında yapılmış. Etrafı yemyeşil ormanlarla ve çay bahçeleriyle çevrili Hala deresinin üzerine kurulan bu zarif yapı, Çamlıhemşin'e 6 km uzaklıkta...

Çat vadisinden Elevit'e doğru giderken, Elevit'ten gelen derenin üzerinde, Çatköy sınırları içerisinde bulunan Çilanç Köprüsü, selden zarar gördüğü için birkaç kez onarım geçirmiş. Taş köprü, doğanın ortasında yıllara meydan okuyup doğa ile bütünleşmiş adeta, üstünde bile otlar çıkmış.


Fırtına deresinin üzerindeki bir diğer köprü olan Mikron Köprüsü, Osmanlı döneminde 19. yüzyılın ilk yarısında yapılmış. Fırtına deresinin Kavran kolu üzerinde, kuzey-güney doğrultusunda uzanan tek gözlü, kemerli, taş köprünün iki ayak açıklığı oldukça geniş. Ağaçlardan neredeyse görünmeyen köprünün kemer kısmı ve korkulukları kesme taştan, diğer kısımları moloz taştan inşa edilmiş.

Fırtına deresi köprüleriyle tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, Karadeniz Yayla Turu: Trabzon, Rize, Tokat yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

58. EĞRİ KÖPRÜ / SİVAS

Şehrin çıkışında Kızılırmak üzerindeki eski taş köprünün adını, Sivaslılar şeklinden dolayı Eğri Köprü koymuş... Yazılı kaynaklarda Selçuklu dönemine ait olduğu belirtilmiş. 18 gözlü olup gözleri teşkil eden kemerler sivri. Uzunluğu 179.60 m, eni 4.55 m olan köprü halen araç trafiğine kapalı, yaya trafiğine açık ve sağlam durumda...

Eğri Köprü ve Sivas ile ilgili daha fazla bilgi ve fotoğraf için, Doğu Ekspresi Yolunda Kültürel Miras: Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars, Ardahan yazımızı okuyabilirsiniz.

60. LEYLEKLİ (YILANLI) KÖPRÜ / TOKAT

Tokat'ın Niksar ilçesinin merkezinden geçen Çanakçı deresi üzerinde ve Arasta Camii'nin kuzey yanındaki tek gözlü köprüye, üstündeki ağzında yılan tutan leylek kabartmasından dolayı Leylekli Köprü ya da Yılanlı Köprü deniyormuş. Köprü Osmanlı döneminde kullanılmış ve yapılan eklerle de bugünkü şeklini almış.

Tokat ve Karadeniz ile tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, Karadeniz Yayla Turu: Trabzon, Rize, Tokat yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

61. KİREMİTLİ KÖPRÜ (HAPSİYAŞ) / TRABZON

Hapsiyaş Köprüsü, Doğu Karadenizin engel tanımaz haşin dereleri üzerine kurulan tek gözlü kemer köprüler arasında mimari farklılığıyla dikkat çekiyor. Önemli bir turizm merkezi olan Uzungöl’ün yolu üzerindeki Hapsiyaş, yeşillikler ortasında parıldayan kırmızı çatısı yüzünden Kiremitli Köprü olarak da anılıyor. Köprü, kayalar üzerine oturtulan kesme taş ayakları, ahşap gövdesi ve üzerini örten yöreye has kiremitli çatısıyla benzerlerinden ayrılıyor. Taş işçiliğinin gelişmediği çok eski dönemlerde, malzeme olarak ahşabın çok sık kullanıldığını biliyoruz. Eski tekniklerle inşa edilen Hapsiyaş Köprüsü, görsel güzelliğiyle kentin en bilinen anıt eserlerinden biri...


Trabzon’un ilçeleri olan Of-Dernekpazarı-Çaykara güzergâhı üzerindeki köprü, 1935 yılında büyük ahşap kütükler kullanılarak yapılmış. Kemere benzeyen geometrik biçimli tasarımı sayesinde, geniş Çataklı dere yatağı başarılı bir şekilde aşılmış. Bölgede başka bir örneği bulunmaması nedeniyle 1996 yılında “anıtsal eser” statüsünde tescil edilen köprü, 2002 yılında Trabzon Valiliği tarafından aslına uygun olarak restore edilmiş.

Uzungöl’den devam ederek Soğanlı ve Haldizen vadileriyle Bayburt’a ulaşan tarihi yol üzerinde bulunan bu güzel köprü, tatilcilerin ve bölgeye tur düzenleyen seyahat şirketlerinin hatıra fotoğrafı çektirmek için mola verdikleri bir yer aynı zamanda. Siz de göz kamaştıran Kiremitli Köprü ve Uzungöl ile tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, Karadeniz Yayla Turu: Trabzon, Rize, Tokat yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

63. HALFETİ KÖPRÜSÜ / ŞANLIURFA


Şanlıurfa’nın en uzak mesafedeki ilçesi olan Halfeti, Fırat Nehri kıyısındaki sarp kayalıkların eteğine kurulmuş. Fırat Nehri en görkemli kanyonlarını Birecik ve Halfeti ilçeleri sınırları içerisinde oluşturmuş. Değirmendere Kanyonu ve kanyon girişindeki “Halfeti’nin gerdanı” denilen asma köprü de Halfeti’nin kültürel ve doğal değerlerinden...

Siz de göz kamaştıran Halfeti ve Şanlıurfa ile tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, Sualtındaki Sakin Şehir: Halfeti yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

65. ŞEYTAN KÖPRÜSÜ / VAN


Van'daki Şeytan Köprüsü Selçuklu mimarisi ile inşa edilmiş. Mimari olarak köprü çok dar inşa edildiğinden, insanların sık sık uçurumdan düşmesine sebep olmuş. Rivayete göre bir düğün alayının köprüden kanyona düşüp ölmesinden dolayı, bölge halkı arasında “Şeytan Köprüsü” adıyla anılmaya başlanmış. Yanından geçen borular çok çirkin bir görüntü verse de Muradiye Şelalesi yoluna yakın olmasından dolayı gidilebilir.

Van, Muş, Malatya ve Elazığ ile tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, Güneş Doğudan Doğar: Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Bitlis, Van, Ağrı, Iğdır yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

72. HASANKEYF KÖPRÜSÜ / BATMAN


Dicle Irmağının akıntı tarafında üçgen, ters tarafta dairesel selyaranları ile dikkat çeken Hasankeyf Köprüsü, 40 metrelik orta kemer açıklığıyla ortaçağın en büyük ve en gösterişli taş köprülerinden biriymiş. Moloz bir gövdenin kesme taşlarla kaplanmasıyla yapılan köprünün ortası, portatif bir ahşap donanımla kaplıymış. Çoğunlukla derebeylik şatolarının girişinde rastlanan bu özellik sayesinde, düşman işgali sırasında söz konusu ahşap kısım kaldırılarak köprüden geçiş engelleniyormuş.

Yıkık dökük haliyle kartpostallara konu olan Hasankeyf Köprüsü, Ilısu Barajının suları altında kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya bugün. Neredeyse bin yıllık ömründen geriye kalan köprü ayakları ve küçük bir kemer parçasıyla tarih sayfalarında var olma çabası veriyor Hasankeyf...




Günümüze kadar sadece ayakları kalabilmiş ama yine de çok heybetli duruyor. Akmakta olan bir deniz gibi Dicle, Hasankeyf onun bir istasyonu, köprü de gerdanlığı... Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Hasankeyf Köprüsü’ne dair şunu der; “Hasankeyf şehrinde büyük Dicle nehri üzerinde büyük bir köprü vardır ki, diller ile anlatılıp kalemler ile yazılmaz. Bu büyük köprü öyle benzersiz bir köprüdür ki, kemerlerine insan gözleri güçlükle bakar.”

Evliya Çelebi'nin dediği gibi bazen gördüklerimizi kalem ile yazarak anlatamıyoruz. Yukarıdaki tüm köprüler gibi görkemli Hasankeyf ve köprüsünü de kendi gözlerinizle görmenizi tavsiye ediyoruz. Gitmeden önce de Dicle'nin Şehirleri: Diyarbakır ve Hasankeyf yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

74. KEMERE KÖPRÜSÜ / BARTIN


Bartın'ın şirin ilçesi Amasra’nın Boztepe Adasını anakaraya bağlayan Kemere Köprüsü, tek gözlü bir kemer köprü. Ada üzerindeki Sormagir Kalesini, Amasra’daki Zindan Kalesine bağlayan ve diğer köprülerden farklı olarak denizin üzerine konumlanan bu köprü, Roma döneminde inşa edilmiş. Zamanında Roma İmparatorluğunun sınırlarını genişleten Claudius (MS 41-54) tarafından yaptırıldığı tahmin edilen Kemere Köprüsünün Sormagir Kalesi girişi, iki kapılı küçük bir tünelden geçiyor. Kemere Köprüsünün giriş kapısında çeşitli yazıtlı sütunlar görülebilir.


Batı Karadenizin önemli turizm beldelerinden biri olan Amasra’nın Boztepe Adasından hem günbatımını seyredebilir, hem de üç farklı koya yayılan yerleşimi fotoğraflayabilirsiniz. Göz kamaştıran Kemere Köprüsü ve Amasra ile tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, Batı Karadenizde Sonbahar: Karabük, Sinop, Kastamonu, Bartın, Zonguldak, Düzce, Bolu yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

75. KURA KÖPRÜSÜ / ARDAHAN



Ardahan coğrafyasında kuşkusuz Kura Nehri önemli bir yer tutuyor. Kura üzerindeki 110 yıllık tarihi 3 ayaklı çelik Kura Köprüsü de nehrin iki yakasını birbirine bağlıyor. Kura Nehri, Ardahan sınırları içerisinde menderesler oluşturuyor. Ardahan’dan geçerek Azerbaycan’a ulaşan Kura Nehri, orada Aras Irmağıyla birleşerek Hazar Denizine dökülüyor. Panoramik bir manzara sunan Ardahan kalesinden, Ardahan'ın Kura Nehri ile birleşen görüntüsünü izleyebilirsiniz.

Evliya Çelebi'nin dediği gibi bazen gördüklerimizi kalem ile yazarak anlatamıyoruz. Tüm gezdiğimiz yerler gibi Kura nehri ve Ardahan'ı da kendi gözlerinizle görmenizi tavsiye ediyoruz. Gitmeden önce de Doğu Ekspresi Yolunda Kültürel Miras: Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars, Ardahan yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.

78. İNCEKÖPRÜ / KARABÜK


İncekaya Kanyonunda olduğu için İncekaya Su Kemeri de denilen İnceköprü, doğanın içinde gizlenmiş tarihi bir yapı… Su kemeri Sultan 3. Selim döneminde sadrazamlık görevinde bulunan İzzet Mehmet Paşa tarafından inşa edilmiş.

Göz kamaştıran İncekaya Köprüsü ve Safranbolu ile tatilinizi unutulmaz kılmak isterseniz, Batı Karadenizde Sonbahar: Karabük, Sinop, Kastamonu, Bartın, Zonguldak, Düzce, Bolu yazımıza göz gezdirmenizi öneriyoruz.


Köprü, kültürümüzde öylesine yer etmiş ki türkülerden atasözlerine, deyimlerden efsanelere kadar birçok kültürel varlığın içinde köprü figürü yer alıyor. Kimi zaman azgın ırmakları aşmak için bir yoldaş, kimi zaman aşıkların buluşma noktaları, kimi zaman da gelin alaylarının güzergahı olmuş köprüler. İşte size bir örnek:
Köprüden geçti gelin 
Saç bağın düştü gelin 
Haldan bilmez 
Söz anlamaz ne fayda 
Eğil bir yol öpeyim 
Gençliğim gitti gelin

Tarih boyunca Anadolu’nun coşkulu akarsularını aşmak için çok sayıda köprü inşa edildi. Her zaman olduğu gibi bundan sonra da antik köprülerin altından sular, üzerinden gezginler geçmeye devam edecek.
Uzunca yürüdüm yollarda
Derelerden, köprülerden geçtim
Dağlardan akan pınarlarda
Buz gibi akan sulardan içtim

İstifade ettiğimiz harita için 81 İl, 81 Köprü bağlantısına tıklayabilirsiniz.

Kültür Bakanlığımız tarafından seçilen Tarihin Tanıkları Köprüler yazısına da bakabilirsiniz.

Atlas Dergisi arşivinden Türkiye’nin dört bir yanından 10 tarihi köprü için Türkiye Tarihi Köprüler Atlası bağlantısını inceleyebilirsiniz.

2 yorum: