20 Ekim 2022

Batı Karadenizde Sonbahar: Karabük, Sinop, Kastamonu, Bartın, Zonguldak, Düzce, Bolu


Ülkemizin yeşili ve doğasıyla nefes kesen bölgelerinden Karadeniz’in her bölümü ayrı ayrı güzelliklerle ziyaretçilerini karşılıyor. Eğer Karadeniz’in bu güzelliklerinden mahrum kalmak istemiyor, kendinizi Karadeniz’in eşsiz atmosferine bırakmak istiyorsanız, aynı zamanda da uzun bir tatile ihtiyacınız olduğunuz düşünüp seyahat planlarınızı erteliyorsanız; Karadeniz’i keşfetmeye Batı Karadeniz’den başlayabilirsiniz. Batı Karadeniz; her sokağında tarihte zaman yolculuğuna çıkaracak Safranbolu’dan, yeşiliyle mavisiyle seyretmeye doyamayacağınız manzaralar sunan Amasra’ya, Kastamonu’dan Sinop’a görülmesi gereken en güzel rotalara doğru sizleri unutulmaz bir yolculuğa çıkartacak.

Batı Karadeniz bölgesini, özellikle Safranbolu ve Amasra’yı yıllardır gezip görmek istiyorduk. Bu şehirlerin çok daha ötesine gitmemize rağmen buralara gitmek bir türlü nasip olmamıştı. Zaten gözümüz ve gönlümüz seyahatlerde hep uzakları ister; yakınımızda olanı görmeyiz, kıymetini pek bilmeyiz. Fakat bu sefer kısa mesafeye seyahat etme engelini aştık ve iki gün Safranbolu, iki gün Amasra olmak üzere bir haftalık Batı Karadeniz gezisi yaptık. Bizim gibi tabiatla iç içe bir tatil geçirme hayaliniz varsa Kastamonu, Sinop, Safranbolu, Amasra gibi yerlerden oluşan bir Batı Karadeniz turu yapmanızı tavsiye ederiz.

1 Ekim 2022

Bu Nehir Olmasaydı, Bu Şehir Olmazdı: Amasya

Karadenizin saklı hazinelerinden biri olan şehzadeler şehri Amasya'ya doğru yola çıkıyoruz. Samsun’un hemen altında Çorum ve Tokat’ın arasında güzeller güzeli bir şehirdir Amasya. Bir gelin gibi nazlı, genç bir kız gibi asaletli ve yılların verdiği bilgelik, ustalık, deneyimle bir öğretmen gibi bilgili şehir Amasya… Yeşilırmak nehrinin içinden geçtiği şehirde, kendinizi bir masalın içindeymiş gibi hissetmeniz çok normal. Çünkü bizce, bu nehir olmasaydı, bu şehir olmazdı! Nice krallıklara başkent olmuş, sanatçılar, şairler, bilim adamları yetişmiş, Osmanlı'da ise şehzadelere Amasya'da eğitim verilmiş... Amasya girişinde bizi Ferhat ile Şirin Aşıklar Müzesi karşılıyor.

15 Temmuz 2022

Ankara'nın Manevi Mimarları: 5 Alim, 5 İlçe

Ankara ile ilgili kanaatlerin genellikle Ankara’nın yapaylığı, tarihî bir yönünün olmadığı ve her yönüyle soğukluğu yönünde olması, esasında Ankara’ya sadece yüzyıllık bir perspektif ile bakıyor oluşumuzdan ileri geliyor. Bu yaygın kanaatin haksız olduğu söylenemez, hatta başkent olmazdan evvel Ankara’nın, hele bir de İstanbul ile kıyaslandığında silik, sönük bir Anadolu kasabası görüntüsü inkâr edilemez. Ancak, Ankara başkent olmasının ötesinde, Selçuklu ve Osmanlı'nın merkez şehirlerinden biridir. Ankara, geçmişte Anadolu Rumlarına başkentlik yapmış önemli bir şe­hirdir. 8.Abbasi halifesi olan Mu'tasım Billâh döneminde fet­hedilip, Rumların elinden alınmıştır. Ayrıca, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Beş Şehir’inde de dikkat çektiği gibi Ankara, “destanî ve muharip” kimliğini bilhassa İstiklal Harbi yıllarında, hem coğrafî özellikleri ile hem de merkeziliği bakımından kazanmış bir şehirdir. Anadolu’nun orta yerindeki bu beldenin yüzyıllar öncesine uzanan, önemli işlevleri olan manevî bir merkez olması da göz ardı edilmemeli...

Ankara’nın durgun bir mahzunluğu vardır... Savaş Barkçin'in dediği gibi Ankara bir bozkır şehri olarak, yani tefekkürü kamçılayan sonsuz ve yalın boşluğun bir parçası olarak daima insana tevazu hissettirir. Fakat bir İstanbul kadar enerji vermez insana veya bir Konya kadar kuşatıcı değildir. Ama kendi halinde, mahzun bir yalnızlığı bahşeder. İnsan; kimse bilinmeden, kimseyi bilmeden, kendi halinde içini yeşertebilir bu bozkırda... Ankara memur şehri olduğu için burada tevazu bir mecburiyettir bir yandan... Bunun için Ankara, kendini ve Rabbini düşünen birisi için müthiş bir halvethanedir aynı zamanda...

14 Temmuz 2022

Niyet Hayır, Akıbet Hayır: Çamlıdere

Güzel kentimiz Ankara, her noktası ile ilgi çekicidir. Bizim için telaşı bile ayrı güzel olan kent, çok sayıdaki ziyaret noktası ile de gönülleri fethetmektedir. Ankara’nın Çamlıdere ilçesi de ziyaret edebileceğiniz duraklara ev sahipliği yapmaktadır. Yolunuz Ankara’ya düştüğünde zaman ayırarak Çamlıdere ilçesini gezerseniz, pişmanlık duymazsınız.

Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Ankara’nın saklı cennetlerinden birisi olan Çamlıdere ilçesi, son zamanlarda ismini duyuran bir tatil noktası olmaya başlamış bir ilçedir. Şehir merkezine 100 km uzaklıkta yer alan Çamlıdere, bünyesinde barındırdığı dikkat çekici konaklarının tarihi dokusu ile görenleri kendine hayran bırakmaktadır.

Çamlıdere, yemyeşil ormanlık alanlarla kaplı çevresi ile hem doğa hem de tarihi gezi turizmini mümkün kılmaktadır. Diğer ilçelerin aksine Çamlıdere gezilecek yerler listesi kısa bir rota çizer. Ancak Çamlıdere, her biri doğanın içerisindeki tarihi dokuyu keşfetmek isteyenler için günler sürecek bir deneyime eşdeğerdir. Burada, Hz. Ömer’in torunlarından olan Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerinin türbesini mutlaka ziyaret etmeli, zamana yolculuk yapan müzelerine uğramalı, tabiat parkları ve yaylalarını mutlaka keşfetmelisiniz. İşte size sıra dışı ilçe Çamlıdere rehberi...

7 Temmuz 2022

2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti: Bursa'daki Müzeler


Türk Dünyası Kültür Başkenti, her yıl TÜRKSOY tarafından belirlenen Türk dünyasından bir şehrin ev sahipliğinde gerçekleşen bir organizasyon. Osmanlı Devleti'ne başkentlik yapan Bursa, 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edildi. Bursa'da, yıl boyunca Türk kültürünü tanıtmaya yönelik etkinlikler düzenlenecek. 2022 yılı içerisinde Bursa'yı ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.

Başta, Bursa Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Kültür Turizm Bakanlığı ve ilçe belediyelerinin bünyesindeki onlarca müzesi ile Bursa “Müzeler Şehri” olarak da adlandırılmayı fazlasıyla hak eden bir şehir. Temenyeri’nin üst tarafında Bursa'ya hakim bir noktada inşa edilmiş, 3 padişaha ve Atatürk’e ev sahipliği yapmış Hünkâr Köşkü ile başlayan tur, Umurbey Mahallesi’nde TOFAŞ fabrikasının açtığı Anadolu Arabaları Müzesi ve Osmanlı zamanında Sultaniye Medresesi olarak hizmet veren Yeşil Külliye'deki Türk - İslam Eserleri Müzesi’nin ziyareti ile devam eder. Atatürk Caddesi’nde bulunan Türkiye’nin ilk kent müzesi Bursa Kent Müzesi’nin ziyaretinden sonra; Tekstil, Göç Tarihi, Vakıf Kültürü ve Enerji Müzelerini gezmek için sıradaki durak Merinos Kültür Merkezi’dir. Muradiye Külliyesi’nin medresesi günümüzde Kur’an ve El Yazma Eserler Müzesi olarak hizmete devam etmektedir. Kültürpark içerisindeki Arkeoloji Müzesi ile Bursa’nın tarih öncesi dönemi hakkında bilgi edindikten sonra Atatürk’ün Bursa’ya geldiğinde en fazla kaldığı ev olan Atatürk Evi Müzesi’nde Gazi’nin aziz hatıralarını yâd edip müzeler turunu Bursa’ya has bir değer olan Karagöz Hacivat gölge oyununun merkezi Karagöz Müzesi’nde tamamlayabilirsiniz.

1 Temmuz 2022

Kuruluşun Şehri: Söğüt ve Bilecik

Türkiye’nin en küçük şehirlerinden biri olmasına rağmen, yemyeşil doğasıyla görenleri büyüleyen Bilecik’i hemen keşif turuna çıkın! Bir yanında Bursa, diğer yanında koskoca Anadolu… Osmanlı Devleti’nin kuruluş temellerinin atıldığı, önemli konuma sahip şehirlerden biri olan Bilecik, birbirinden güzel doğal miraslara ve gezi noktalarına ev sahipliği yapıyor.

Bilecik, hem tarihi güzellikleri hem de doğal güzellikleri açısından oldukça popüler bir şehir. Turistik gezilerin vazgeçilmez noktaları arasında yer alan şehirde görülmeye değer pek çok bölge bulunuyor. Dört mevsimde ziyaret edilen şehir, özellikle bahar ve yaz aylarında daha sık tercih ediliyor. Şehir dışından birçok yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapan şehir, gezilecek yerler açısından da epey zengin...

Bilecik, gezilecek yerler bakımından hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle pek çok seçeneğe sahip. Bilecik tatilinizde gezi rehberi hazırlarken, listenize ekleyebileceğiniz tarihi camiler, türbeler, yaylalar, kanyonlar gibi birçok alan bulunuyor.

Bilecik'te gezip görebileceğiniz yerler şöyle; Ertuğrul Gazi Türbesi, Şeyh Edebali Türbesi, Bala Hatun Türbesi, Dursun Fakıh Türbesi, Orhan Gazi Cami, Çelebi Sultan Mehmet Cami, Hamidiye Cami, Harmanköy Kanyonu Tabiat Parkı, Pelitözü Gölet Park, Köprülü Mehmet Paşa Cami, Köprülü Mehmet Paşa Kervansarayı, Metristepe Zafer Anıtı, Bilecik ve Söğüt Müzesi, Bilecik Saat Kulesi, Kınık Şelalesi...

Şehirde ilk yerleşim MÖ 3000'li yıllara kadar uzanıyor. Bu dönem, Anadolu'nun Tunç Çağına geçiş sürecine denk geliyor. Bilecik Selöz Köyü sınırlarında yapılan kazı çalışmaları sonucunda, Agrilion adında bir antik kent bulunmuş. 13.yüzyılda  Bizans ve Selçukluların mücadelesinde sınır bölge olan Bilecik, bu yüzyılın ortalarında Bizans idaresinde merkezden yarı bağımsız olarak yönetilmiş. 13.yüzyılın sonlarına gelindiğinde ise bu şehir, Osmanlı topraklarına katılmış. Osman Gazi Bilecik'i fethedince bir mescid yaptırmış.  Bu şehir Osmanlı hakimiyeti altında bir süre kaldıktan sonra, Tanzimat ile birlikte Hüdavendigar eyaletine bağlı bir sancak olmuş. Pek çok medeniyete tanıklık eden Bilecik'in gezilecek yerlerini sizler için yazdık...

28 Haziran 2022

Seyit Battal Gazi'nin Şehri: Eskişehir Seyitgazi

Seyitgazi, Eskişehir'in yaklaşık 40 kilometre güneyinde yer alan küçük bir ilçesi. Konum olarak Kütahya ve Afyonkarahisar’a da yakın bir yerde. Bölgedeki ilk yerleşimin milattan önce 3000 yıllarında olduğu düşünülüyor. Bir dönem Bizans İmparatorluğu hakimiyetinde olan bölge daha sonra Osmanlı’ya geçmiş. Mimari olarak da Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyor. Osmanlı hakimiyeti altındayken buraya çok sayıda Türkmen halkı yerleştirilmiş ve zamanla da Türkmen Köyü olarak anılmaya başlanmış.

Seyitgazi ismini, Arapların İslamiyeti Anadolu'ya yaymak üzere Bizans İmparatorluğu'na karşı verdiği mücadelelerin birinde şehit düşen Battal Gazi'den almış. İlerleyen dönemlerde bölgeye Seyyid Battal Gazi Külliyesi yaptırılmış. Külliye günümüzdeki durumunu Osmanlı döneminde almış, 1511-1517 yıllarında buraya medrese, aşevi, fırın, Bektaşi tekkesi ve soğuk hava deposu gibi binalar eklenmiş. Seyitgazi bir zamanlar Anadolu ve Balkanlardaki Kalenderilerin merkeziymiş. 16. yüzyılda Kalen­deri merkezi olmaktan çıkan külliye Bektaşi tekkesine dönüşmüş ve Alevi-Bektaşilerin önemli merkezlerinden biri olmuş.

15 Mayıs 2022

Güneş Doğudan Doğar: Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Bitlis, Van, Ağrı, Iğdır

Güneş doğudan doğar, kar doğuya yağar, gizemler hep doğudadır. Açık açık konuşalım, sosyal medya bizleri bu kadar sosyalleştirmeden önce doğu denilince akla hep ücra köşeler gelirdi. Bir yerlerde okusak da birileri ballandırarak anlatsa da seyahat listesinin ilk sıralarına doğunun yad illerini koymaya çekinirdik. Bunda terörün etkisi de var tabi ki... Sonra bir gün Doğu Ekspresi'yle Kars'a gitmenin ve giderken de vagonlarında deli gibi eğlenmenin unutulmayan anılarıyla doldu Instagram. Neşeli, maceracı ve kalabalık öğrenci gruplarını keşifçi gezginler izledi bizim gibi...

Doğu Ekspresi gibi bir de o kadar meşhur olmayan Van Gölü Ekspresi var. Adından Van'a gidiyor gibi algılansa da yolculuk Bitlis'in Tatvan ilçesinde son buluyor. Van'a gidip bir kahvaltı yapayım, gezeyim, keşfedeyim derseniz kara yoluyla ya da feribotla yola devam etmeniz gerekiyor. Ankara Garı'ndan başlayan yolculuğun rotasındaki iller sırasıyla Kayseri - Sivas - Malatya - Elazığ ve Tatvan (Bitlis). Ama tren ortalama 10 dakika molalarla toplamda 60 durakta duruyor ve tıpkı filmlerdeki küçük kasabalar gibi tenha garlarda kapılarını açıp kapatıyor. Toplamda 1245 kilometrelik bir rota olan bu seyahat 25 saatten fazla sürüyor.

Ne zamandır bizim gözümüz de doğudaydı ama biz arabayla gitmeyi tercih ettik. Ankara-Tatvan arası 1110 kilometre ve arabayla 13 saatten fazla sürüyor. Tatvan'dan sonrasını da hesaba katınca bu yolu tek seferde almamız yorucu olacağı için her zaman yaptığımız gibi yol güzergahımız üzerindeki illeri geze geze gitmeye karar verdik.

Van Gölü Ekspresi güzergahında yapacağınız yolculuğu bir bozkır belgeseli gibi düşünebilirsiniz. Yani amaç bir yere varmak değil, bir doğa ekranının karşısında anın tadını çıkarmak. Doğu turunun aynı zamanda bir kültürel miras yolculuğu olduğunu düşünerek, gezdiğimiz yapıları da paylaştık. Tüm görülmesi gereken önemli yapıları tek tek anlattık. Bu rotamızda yaklaşık 3500 km'lik bir yol yapmış olduğumuzu ve son zamlar yüzünden yaklaşık 4000 TL'lik yakıt harcaması yaptığımızı en baştan söyleyelim.

Doğu'nun o yemyeşil ovalarının ve heybetli dağlarının manzarası her yönüyle farklı bir deneyim ve en heyecan verici manzaraların Elazığ'ı bitirip Tatvan'a yol alırken başladığını söyleyebiliriz. İlham veren ve sonsuzluk gibi görünen yemyeşil bozkırlara bakarken sanki bir yerlerden dörtnala koşan atlar görecekmiş gibi hissedebiliyorsunuz mesela. Koşan atlar görmesek de otlayan atlar, inekler ve koyunlar çok gördük.

Yemyeşil yol manzaraları görmek ve her durağın görsel hikayesine karışmak için bu rotanın en keyifli zamanı Mayıs ve Haziran ayları. Baharın renklerinin en taze olduğu bu dönemlerde Muş Ovası'nın gelin kız hallerini çok seveceksiniz.

O zaman, yolumuz açık, dağlarımız karlı, ovalarımız yemyeşil olsun!

20 Şubat 2022

Ayaş Yollarında: Bir Memleket Hikayesi

İpek yolu üzerinde yer alan güzel ilçe Ayaş, Ankara’nın özel noktalarından biri. Bizim için özel olmasının sebebi memleketimiz olması. Ankara'da yaşayanlar için ziyarete uygun, keyifli bir ilçe olmasının bir sebebi de merkeze yakın olması. Ankara’ya yolu düşen herkesin, bir şekilde Ayaş ilçesine de yolu düşecektir.

Sakarya Nehri'nin küçük bir kolu olan Ayaş Suyu'nun kenarında bulunan bir vadi içinde yer alan Ayaş ilçesinin denizden yüksekliği 910 metre. Tarihi ipek yolu üzerinde bulunması, Ayaş’ın tarih boyunca önemini korumasına neden olmuş. Ayaş yöresinde, ilk yerleşimcilerin “Hititler” olduğu biliniyor. Hititler, MÖ.2000 yıllarında yörede yerleşmiş. Daha sonraki dönemlerde ise, bu kez Frig ve Helenistik dönem görülmüş. Bu dönemlere ait çanak-çömlek seramik parçaları ve çivi yazılı tabletler bulunmuş. Özellikle Roma hamamı kalıntısı, bölgenin tarihi zenginliğini yansıtıyor.

1071 Malazgirt savaşından sonra ise bölge, Oğuz Türkleri tarafından ele geçirilmiş. Oğuz Türklerinin Bozok kolu Ankara yakınlarındaki bölgeye kelime anlamı “parlak, aydınlık gece” demek olan ve aynı zamanda da bir Türkmen oymağının adı olan “Ayaş” ismini vermiş. Mersin-Erdemli ilçesi yakınlarında yine “Ayaş” denilen yerleşim yerlerini kurmuşlar.

Osmanlının son döneminde bile 8 medresesi, 1 rüşdiyesi olan Evliyalar Şehri Ayaş’da Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı dönemine ait tarihi camiler bulunuyor. Hemen hepsi ahşap direkli, ahşap üzeri kalem işleri ile süslü özel eserler. Şimdi kulağımızda Neşet Ertaş'tan Ayaş Yolları türküsü ile doğal ve tarihi çok sayıda güzelliğe sahip Ayaş ilçemizde gelin birlikte gezelim.