'Haritadan yer beğen, çünkü her yer senindir. Her yer, yer benden sorulur diyenindir. Yer senden sorulur çünkü yer sana verilmiştir. Haritadan yer beğen, harita önüne serilmiştir.'
20 Ekim 2022
Batı Karadenizde Sonbahar: Karabük, Sinop, Kastamonu, Bartın, Zonguldak, Düzce, Bolu
1 Ekim 2022
Bu Nehir Olmasaydı, Bu Şehir Olmazdı: Amasya
15 Temmuz 2022
Ankara'nın Manevi Mimarları: 5 Alim, 5 İlçe
Ankara ile ilgili kanaatlerin genellikle Ankara’nın yapaylığı, tarihî bir yönünün olmadığı ve her yönüyle soğukluğu yönünde olması, esasında Ankara’ya sadece yüzyıllık bir perspektif ile bakıyor oluşumuzdan ileri geliyor. Bu yaygın kanaatin haksız olduğu söylenemez, hatta başkent olmazdan evvel Ankara’nın, hele bir de İstanbul ile kıyaslandığında silik, sönük bir Anadolu kasabası görüntüsü inkâr edilemez. Ancak, Ankara başkent olmasının ötesinde, Selçuklu ve Osmanlı'nın merkez şehirlerinden biridir. Ankara, geçmişte Anadolu Rumlarına başkentlik yapmış önemli bir şehirdir. 8.Abbasi halifesi olan Mu'tasım Billâh döneminde fethedilip, Rumların elinden alınmıştır. Ayrıca, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Beş Şehir’inde de dikkat çektiği gibi Ankara, “destanî ve muharip” kimliğini bilhassa İstiklal Harbi yıllarında, hem coğrafî özellikleri ile hem de merkeziliği bakımından kazanmış bir şehirdir. Anadolu’nun orta yerindeki bu beldenin yüzyıllar öncesine uzanan, önemli işlevleri olan manevî bir merkez olması da göz ardı edilmemeli...
Ankara’nın durgun bir mahzunluğu vardır... Savaş Barkçin'in dediği gibi Ankara bir bozkır şehri olarak, yani tefekkürü kamçılayan sonsuz ve yalın boşluğun bir parçası olarak daima insana tevazu hissettirir. Fakat bir İstanbul kadar enerji vermez insana veya bir Konya kadar kuşatıcı değildir. Ama kendi halinde, mahzun bir yalnızlığı bahşeder. İnsan; kimse bilinmeden, kimseyi bilmeden, kendi halinde içini yeşertebilir bu bozkırda... Ankara memur şehri olduğu için burada tevazu bir mecburiyettir bir yandan... Bunun için Ankara, kendini ve Rabbini düşünen birisi için müthiş bir halvethanedir aynı zamanda...
14 Temmuz 2022
Niyet Hayır, Akıbet Hayır: Çamlıdere
Güzel kentimiz Ankara, her noktası ile ilgi çekicidir. Bizim için telaşı bile ayrı güzel olan kent, çok sayıdaki ziyaret noktası ile de gönülleri fethetmektedir. Ankara’nın Çamlıdere ilçesi de ziyaret edebileceğiniz duraklara ev sahipliği yapmaktadır. Yolunuz Ankara’ya düştüğünde zaman ayırarak Çamlıdere ilçesini gezerseniz, pişmanlık duymazsınız.
Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Ankara’nın saklı cennetlerinden birisi olan Çamlıdere ilçesi, son zamanlarda ismini duyuran bir tatil noktası olmaya başlamış bir ilçedir. Şehir merkezine 100 km uzaklıkta yer alan Çamlıdere, bünyesinde barındırdığı dikkat çekici konaklarının tarihi dokusu ile görenleri kendine hayran bırakmaktadır.
Çamlıdere, yemyeşil ormanlık alanlarla kaplı çevresi ile hem doğa hem de tarihi gezi turizmini mümkün kılmaktadır. Diğer ilçelerin aksine Çamlıdere gezilecek yerler listesi kısa bir rota çizer. Ancak Çamlıdere, her biri doğanın içerisindeki tarihi dokuyu keşfetmek isteyenler için günler sürecek bir deneyime eşdeğerdir. Burada, Hz. Ömer’in torunlarından olan Şeyh Ali Semerkandi Hazretlerinin türbesini mutlaka ziyaret etmeli, zamana yolculuk yapan müzelerine uğramalı, tabiat parkları ve yaylalarını mutlaka keşfetmelisiniz. İşte size sıra dışı ilçe Çamlıdere rehberi...
7 Temmuz 2022
2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti: Bursa'daki Müzeler
1 Temmuz 2022
Kuruluşun Şehri: Söğüt ve Bilecik
Türkiye’nin en küçük şehirlerinden biri olmasına rağmen, yemyeşil doğasıyla görenleri büyüleyen Bilecik’i hemen keşif turuna çıkın! Bir yanında Bursa, diğer yanında koskoca Anadolu… Osmanlı Devleti’nin kuruluş temellerinin atıldığı, önemli konuma sahip şehirlerden biri olan Bilecik, birbirinden güzel doğal miraslara ve gezi noktalarına ev sahipliği yapıyor.
Bilecik, hem tarihi güzellikleri hem de doğal güzellikleri açısından oldukça popüler bir şehir. Turistik gezilerin vazgeçilmez noktaları arasında yer alan şehirde görülmeye değer pek çok bölge bulunuyor. Dört mevsimde ziyaret edilen şehir, özellikle bahar ve yaz aylarında daha sık tercih ediliyor. Şehir dışından birçok yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapan şehir, gezilecek yerler açısından da epey zengin...
Bilecik, gezilecek yerler bakımından hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle pek çok seçeneğe sahip. Bilecik tatilinizde gezi rehberi hazırlarken, listenize ekleyebileceğiniz tarihi camiler, türbeler, yaylalar, kanyonlar gibi birçok alan bulunuyor.
Bilecik'te gezip görebileceğiniz yerler şöyle; Ertuğrul Gazi Türbesi, Şeyh Edebali Türbesi, Bala Hatun Türbesi, Dursun Fakıh Türbesi, Orhan Gazi Cami, Çelebi Sultan Mehmet Cami, Hamidiye Cami, Harmanköy Kanyonu Tabiat Parkı, Pelitözü Gölet Park, Köprülü Mehmet Paşa Cami, Köprülü Mehmet Paşa Kervansarayı, Metristepe Zafer Anıtı, Bilecik ve Söğüt Müzesi, Bilecik Saat Kulesi, Kınık Şelalesi...
Şehirde ilk yerleşim MÖ 3000'li yıllara kadar uzanıyor. Bu dönem, Anadolu'nun Tunç Çağına geçiş sürecine denk geliyor. Bilecik Selöz Köyü sınırlarında yapılan kazı çalışmaları sonucunda, Agrilion adında bir antik kent bulunmuş. 13.yüzyılda Bizans ve Selçukluların mücadelesinde sınır bölge olan Bilecik, bu yüzyılın ortalarında Bizans idaresinde merkezden yarı bağımsız olarak yönetilmiş. 13.yüzyılın sonlarına gelindiğinde ise bu şehir, Osmanlı topraklarına katılmış. Osman Gazi Bilecik'i fethedince bir mescid yaptırmış. Bu şehir Osmanlı hakimiyeti altında bir süre kaldıktan sonra, Tanzimat ile birlikte Hüdavendigar eyaletine bağlı bir sancak olmuş. Pek çok medeniyete tanıklık eden Bilecik'in gezilecek yerlerini sizler için yazdık...
28 Haziran 2022
Seyit Battal Gazi'nin Şehri: Eskişehir Seyitgazi
Seyitgazi, Eskişehir'in yaklaşık 40 kilometre güneyinde yer alan küçük bir ilçesi. Konum olarak Kütahya ve Afyonkarahisar’a da yakın bir yerde. Bölgedeki ilk yerleşimin milattan önce 3000 yıllarında olduğu düşünülüyor. Bir dönem Bizans İmparatorluğu hakimiyetinde olan bölge daha sonra Osmanlı’ya geçmiş. Mimari olarak da Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyor. Osmanlı hakimiyeti altındayken buraya çok sayıda Türkmen halkı yerleştirilmiş ve zamanla da Türkmen Köyü olarak anılmaya başlanmış.
Seyitgazi ismini, Arapların İslamiyeti Anadolu'ya yaymak üzere Bizans İmparatorluğu'na karşı verdiği mücadelelerin birinde şehit düşen Battal Gazi'den almış. İlerleyen dönemlerde bölgeye Seyyid Battal Gazi Külliyesi yaptırılmış. Külliye günümüzdeki durumunu Osmanlı döneminde almış, 1511-1517 yıllarında buraya medrese, aşevi, fırın, Bektaşi tekkesi ve soğuk hava deposu gibi binalar eklenmiş. Seyitgazi bir zamanlar Anadolu ve Balkanlardaki Kalenderilerin merkeziymiş. 16. yüzyılda Kalenderi merkezi olmaktan çıkan külliye Bektaşi tekkesine dönüşmüş ve Alevi-Bektaşilerin önemli merkezlerinden biri olmuş.
15 Mayıs 2022
Güneş Doğudan Doğar: Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Bitlis, Van, Ağrı, Iğdır
Güneş doğudan doğar, kar doğuya yağar, gizemler hep doğudadır. Açık açık konuşalım, sosyal medya bizleri bu kadar sosyalleştirmeden önce doğu denilince akla hep ücra köşeler gelirdi. Bir yerlerde okusak da birileri ballandırarak anlatsa da seyahat listesinin ilk sıralarına doğunun yad illerini koymaya çekinirdik. Bunda terörün etkisi de var tabi ki... Sonra bir gün Doğu Ekspresi'yle Kars'a gitmenin ve giderken de vagonlarında deli gibi eğlenmenin unutulmayan anılarıyla doldu Instagram. Neşeli, maceracı ve kalabalık öğrenci gruplarını keşifçi gezginler izledi bizim gibi...
Doğu Ekspresi gibi bir de o kadar meşhur olmayan Van Gölü Ekspresi var. Adından Van'a gidiyor gibi algılansa da yolculuk Bitlis'in Tatvan ilçesinde son buluyor. Van'a gidip bir kahvaltı yapayım, gezeyim, keşfedeyim derseniz kara yoluyla ya da feribotla yola devam etmeniz gerekiyor. Ankara Garı'ndan başlayan yolculuğun rotasındaki iller sırasıyla Kayseri - Sivas - Malatya - Elazığ ve Tatvan (Bitlis). Ama tren ortalama 10 dakika molalarla toplamda 60 durakta duruyor ve tıpkı filmlerdeki küçük kasabalar gibi tenha garlarda kapılarını açıp kapatıyor. Toplamda 1245 kilometrelik bir rota olan bu seyahat 25 saatten fazla sürüyor.
Ne zamandır bizim gözümüz de doğudaydı ama biz arabayla gitmeyi tercih ettik. Ankara-Tatvan arası 1110 kilometre ve arabayla 13 saatten fazla sürüyor. Tatvan'dan sonrasını da hesaba katınca bu yolu tek seferde almamız yorucu olacağı için her zaman yaptığımız gibi yol güzergahımız üzerindeki illeri geze geze gitmeye karar verdik.
Van Gölü Ekspresi güzergahında yapacağınız yolculuğu bir bozkır belgeseli gibi düşünebilirsiniz. Yani amaç bir yere varmak değil, bir doğa ekranının karşısında anın tadını çıkarmak. Doğu turunun aynı zamanda bir kültürel miras yolculuğu olduğunu düşünerek, gezdiğimiz yapıları da paylaştık. Tüm görülmesi gereken önemli yapıları tek tek anlattık. Bu rotamızda yaklaşık 3500 km'lik bir yol yapmış olduğumuzu ve son zamlar yüzünden yaklaşık 4000 TL'lik yakıt harcaması yaptığımızı en baştan söyleyelim.
Doğu'nun o yemyeşil ovalarının ve heybetli dağlarının manzarası her yönüyle farklı bir deneyim ve en heyecan verici manzaraların Elazığ'ı bitirip Tatvan'a yol alırken başladığını söyleyebiliriz. İlham veren ve sonsuzluk gibi görünen yemyeşil bozkırlara bakarken sanki bir yerlerden dörtnala koşan atlar görecekmiş gibi hissedebiliyorsunuz mesela. Koşan atlar görmesek de otlayan atlar, inekler ve koyunlar çok gördük.
Yemyeşil yol manzaraları görmek ve her durağın görsel hikayesine karışmak için bu rotanın en keyifli zamanı Mayıs ve Haziran ayları. Baharın renklerinin en taze olduğu bu dönemlerde Muş Ovası'nın gelin kız hallerini çok seveceksiniz.
O zaman, yolumuz açık, dağlarımız karlı, ovalarımız yemyeşil olsun!